SUÇ ÖRGÜTÜ OLMADIĞIMIZIN ÇOK ÖNEMLİ GÖSTERGELERİNDEN BİRİ, TÜRKİYE'NİN EN ÖNDE GELEN KİŞİLERİYLE YAPTIĞIMIZ GÖRÜŞMELERDİR

SN. ADNAN OKTAR VE CAMİAMIZIN ON YILLARDIR TÜRKİYE’NİN ÖNDE GELEN SİYASETÇİ, GAZETECİ, AKADEMİSYEN, KANAAT ÖNDERİ VE SANATÇILARIYLA GÖRÜŞMELERİ VE YAKIN İLİŞKİDE BULUNMALARI, BİZİM BİR SUÇ ÖRGÜTÜ OLMADIĞIMIZIN EN AÇIK GÖSTERGELERİNDEN BİRİDİR. 

Son günlerde medyada, Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımızın ülkemizin önde gelen siyasetçileriyle on yıllardır yaptıkları görüşmeler, buluşmalar, toplantılar gündem yapılmaktadır. Bu görüşmelerin, art niyetle ve güya camiamız ve söz konusu siyasetçiler aleyhinde bir infial oluşturmak amacıyla gündeme getirilmesi beyhude bir çabadır. 

Zira, Sn. Adnan Oktar ve camiamız, on yıllardır çalışmalarıyla, fikirleriyle göz önünde bir arkadaş grubudur. SN. ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARIMIZ, SADECE GÜNDEME GETİRİLEN BİRKAÇ SİYASETÇİYLE DEĞİL, SN. CUMHURBAŞKANIMIZ, SN. DEVLET BAHÇELİ, SN. KEMAL KILIÇDAROĞLU BAŞTA OLMAK ÜZERE, ÜLKEMİZİN ÖNDE GELEN SİYASETÇİLERİ, GAZETECİ VE YAZARLARI, SANATÇILARI, AKADEMİSYENLERİ VE KANAAT ÖNDERLERİYLE SIK SIK BİR ARAYA GELMİŞ, KARŞILIKLI ZİYARETLER YAPMIŞ, İSTİŞARE VE FİKİR ALIŞVERİŞLERİNDE BULUNMUŞLARDIR. 

Camiamız mensupları ve görüştüğümüz kişiler, devletimizin ve milletimizin refahı, iyiliği, güzelliği için çalışan bu vatanın evlatlarıdır; bir araya gelerek istişarelerde bulunmak, bayramlaşmak, hal hatır sormak, sohbet etmek son derece doğal ve olması gerekendir. Ayrıca, tüm bu görüşmeler milletimizin gözü önünde yapılmıştır. Camiamız on yıllardır hep şeffaf olmuş ve tüm çalışmaları, görüşmeleri, fikirleri ile göz önünde bulunmuştur. 

Sn. Adnan Oktar’ın ve arkadaşlarımızın on yıllardır görüştüğü binlerce kişi varken, sadece birkaç kişiyi gündeme getirerek, art niyetli yayınlar yapıp, bu görüşmeleri şaibeli gibi göstermeye çalışmak beyhude bir çabadır. 

Ülkemizin önde gelen siyasetçi, gazeteci, akademisyen, hukukçu ve sanatçılarının Sn. Adnan Oktar ve camiamızla sık sık bir araya gelmeleri, görüşmeler yapmaları, A9 TV yayınlarına katılmaları, bizlerin silahlı bir suç örgütü olmadığımızın en açık delillerinden biridir. MIT’ten direkt istihbarat alan önde gelen siyasetçilerin aksi takdirde bizlerle görüşmeyi kabul etmeyecekleri aşikardır. 

CAMİAMIZI BİR GECEDE SİLAHLI SUÇ ÖRGÜTÜ İLAN ETMEYE ÇALIŞANLAR, HER TÜRLÜ İFTİRA VE KUMPAS YÖNTEMLERİNİ KULLANMALARINA RAĞMEN, CUMHURİYET TARİHİMİZİN BU EN BÜYÜK KUMPASI HER GEÇEN GÜN DAHA DA DEŞİFRE OLARAK, CAMİAMIZIN SUÇSUZLUĞU VE TEMİZLİĞİ BİR KEZ DAHA TEYİT EDİLMEKTEDİR.

 

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile arkadaşlarımızın bazı görüşmeleri

Sn. Adnan Oktar ve arkadaşlarımızın, Cumhurbaşkanımız Sayın ERDOĞAN’ı yirmi beş yılı aşkın süredir manen ve çalışmalarımızla desteklediği herkesçe bilinmektedir. Öncelikle, henüz belediye başkanlığının öncesinde, henüz kendisi il başkanı iken, arkadaşlarımız Tarlabaşı’ndaki il başkanlığı binasında kendisini defalarca ziyaret etmişlerdir; o dönem özel kalemi olan Sn. Mustafa Yüce bu görüşmelerin en yakın şahitlerindendir.

Belediye başkanlığı seçimleri öncesinde Sn. Adnan Oktar, Rahmetli Sayın Necmettin Erbakan’ı, Sayın Erdoğan’ı aday göstermesi için teşvik etmiştir; aday olduktan sonra seçim kampanyası döneminde başta Altuğ Müştak Berker olmak üzere arkadaşlarımız ellerinden gelen her türlü çabayı göstermiş ve Sayın Erdoğan İstanbul Belediye Başkanı seçilmiştir. 

Sayın Cumhurbaşkanımız’ın ilk belediye başkanlığı adaylığı söz konusu olduğunda, Refah Partisinde adaylık için adı geçen diğer isim Sn. Ali Çoşkun idi, ve partinin üst kurullarında Ali Coşkun daha çok destek görüyordu. 

Bu nedenle, Sn. Erdoğan, bizlerden partinin önde gelenleriyle bir toplantı organize etmemizi istedi; amacı hem kapalı bir toplantı ile kendisini daha iyi tanıtmak ve camiamız gibi genç ve modern, aynı zamanda dindar bir grubun da desteğini aldığını göstermekti. Refah Partisi o dönemde genç, modern kesime hitap etmek istiyordu ve camiamızdaki birçok arkadaşımız partinin vitrini olarak kabul ediliyordu. 

Dindar kesimle, modern ve aydın gençlerin arasındaki uçurumun kaldırılması ve sağ bir partinin güçlendirilmesi amacıyla Sn. Adnan Oktar ve bizler, Sn. Erdoğan’ın belediye başkanlığı adaylığına büyük destek verdik. Nitekim, Sn. Erdoğan’ın talep ettiği toplantı, şu an tutuklu bulunan arkadaşımız Alkas Çakmak’ın Emirgan’daki villasında gerçekleşti, Sn. Erdoğan ve partinin önde gelenleri bu evde bir araya geldiler. Bu toplantının ardından, Refah Partisi Sn. Erdoğan’ı belediye başkanlığı için aday gösterdi. 

Cumhurbaşkanımız Sn. Erdoğan, 1994’te İstanbul Belediye Başkanı seçilmesinden sonraki ilk basın toplantısına arkadaşımız Altuğ Berker ile çıkmıştı. Yanyana fotoğrafları basında yer aldı. Gazetecilerin sorusu üzerine Sayın Erdoğan camiamızdan olumlu şekilde bahsetmiş, bizleri sahiplendi, bu anlatımı basın haberlerinde yer aldı. Basın, Sayın Adnan OKTAR ile birlikte arkadaşlarımızın desteğini haber yaptı. 

AK Parti iktidarı öncesinde ve sonrasında arkadaşlarımız defalarca Cumhurbaşkanımız Sn. Erdoğan ile çeşitli vesilelerle görüştüler. 

Sayın Adnan Oktar’ın arkadaşlarından Meltem Daban ve Hüma Babuna, 1999 yılında yine camiamıza yönelik büyük operasyonun ardından devam eden dava esnasında Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’yi Üsküdar’daki evinde ziyaret ettiler ve yaklaşık 2-3 saat sohbet ettiler.

Hanımefendiye, Adnan Oktar Bey ve arkadaşlarımıza Adil Serdar Saçan’ın İstanbul Emniyetinde işkence yaptığını, bir gecede 93 kişinin gözaltına alındığını, gözleri bağlı şekilde, kalorifer borularına kelepçelenerek taş betonda oturtulduklarını, bazı arkadaşlarımızın sakatlanıp çok zor durumda kaldıklarını, bunun sonrasında da baskının yıllarca devam ettiğini, bir kısım basının operasyonla eşzamanlı olarak iftira kampanyası başlattığını fakat bütün iftiraların asılsız olduğunu anlattılar.

Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi arkadaşlarımızı büyük bir nezaket ve hoş sohbetle, candan bir tavırla ağırladı, şevklendirdi, ikramlarda bulundu. Hatta, okuldan dönen kızı Sümeyye Erdoğan’ı da yanlarına davet edip, arkadaşlarımızla tanıştırdı. Sümeyye Hanım, okulda yaşadıkları başörtüsü sorunlarını arkadaşlarımıza anlattı, arkadaşlarımız kendisini teselli ettiler.

Yine, camiamızdan Eda Babuna ve Hüma Babuna Sayın Tayyip Erdoğan’la İstanbul’da bir sağlık kurumunun açılış töreninde biraraya geldiler. Arkadaşlarımız tören sonrasında sadece dönemin İstanbul Valisi ve bakanlar dahil 23 kişinin alındığı binada Sayın Erdoğan’a o dönemdeki FETÖ’cülerin kumpası neticesinde açılan davada yapılan hukuksuzlukları anlattılar. Sayın Erdoğan yanındakilere, “Pazartesi günü dosyayı masamda istiyorum” dedi. Arkadaşlarımız, her zamanki gibi çok olumlu ve sevgi dolu davranan Sayın Erdoğan’a sevgi ve saygılarını ifade edip görüşmeden ayrıldılar.

Sayın Cumhurbaşkanımız ve Değerli eşi Emine Erdoğan Hanımefendi ile, arkadaşlarımızın çeşitli vesilelerle yaptıkları görüşmelerden bazı fotoğraflar: 

AK Parti 2015 yılı Yenikapı iftarında Sn. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve eşi ile birlikte arkadaşımız Aslı Hantal 

Sn. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Arkadaşımız Meltem Arıkan


Arkadaşımız Levent Sezgin, Sayın Adnan Oktar’ın kitaplarını Cumhurbaşkanımıza hediye ederken 

Sn. Emine Erdoğan Hanımefendi ile Arkadaşlarımız Mine Kalca ve Pınar Akkaş


Arkadaşlarımızın Sayın Devlet Bahçeli ile bazı görüşmeleri

1999’da camiamıza yönelik olarak yapılan polis operasyonundan sonra arkadaşlarımızdan Ceyda Ertüzün ve Hüma Babuna, Sn. Bahçeli’yi TBMM’deki makamında ziyaret ederek operasyon ve gözaltı sürecinde yaşanan hukuksuzluklar ve işkencelerle ilgili kendisini bilgilendirmişlerdi. 

İlerleyen yıllarda arkadaşlarımız Sn. Bahçeli’yi MHP Genel Merkezi’ndeki makamında defalarca ziyaret ettiler. Hatta bir görüşme sırasında Hüma Babuna, Sn. Bahçeli’ye “Biz yaşlanıyoruz, siz hiç yaşlanmıyorsunuz” demiş, kendisine Sayın Adnan Oktar’ın bazı kitaplarını hediye etmiştir.

Daha sonra bir bayram gününde Hüma Babuna, Eda Babuna ve Ceyda Ertüzün, MHP Genel Merkezi’nde bayramlaşma törenine katılarak, Sayın Devlet Bahçeli’nin bayramını tebrik ettiler ve Sayın Adnan Oktar’ın “Komünist Kürdistan Tehlikesi” adlı kitabını hediye ettiler.

Ceyda Ertüzün’ün cep telefonuna yıllardır, bayram ve kandil günlerinde Sayın Devlet Bahçeli tarafından kutlama ve iyi niyet mesajları gelmektedir.

Arkadaşlarımızdan İbrahim Tuncer de Sn. Bahçeli’yi defalarca makamında ziyaret etmiş, Adnan Beyle karşılıklı selamlarını iletmiştir. Hatta Sn. Bahçeli, arkadaşımızın babasının vefatının üzerine bizzat İbrahim Tuncer’i arayarak başsağlığı dilemiştir. 

Sn. Bahçeli gibi bir vatanseverin, devlet insanının suç örgütü üyeleriyle görüşmeyeceği aşikardır. Tüm bu görüşmeler, vatan, millet sevdalısı kişilerin sevgi, saygı, işbirliği içinde, vatanperver çalışmaların bir uzantısı olarak yapılmıştır. 


Eski Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım ile arkadaşlarımızın bazı görüşmeleri

Arkadaşlarımız Ceyda Ertüzün ve Hüma Babuna, Başbakan Sayın Binali Yıldırım’la Ankara’da bir mekânda görüştüler. Sayın Binali Yıldırım’a Sayın Adnan Oktar’ın arkadaşları olduklarını bildirdiler. Devlet adabını bilen, son derece nezaketli bir insan olan Sn. Binali Yıldırım arkadaşlarımızı çok neşeli ve sevgi dolu karşıladı. Kendisine has, samimi üslubuyla hatırlarını sordu. Arkadaşlarımız kendisine Türkiye’de beka sorunu oluşturabilecek bazı konularla ilgili fikirlerini anlattılar. Daha sonra birkaç kez Binali Yıldırım Bey’in danışmanı Sn. Ömer Sertbaş Bey’e PKK ile daha etkin bir mücadele için alınabilecek önlemler ve İngiliz Derin Devleti’nin Türkiye’yi bölme planına dair bazı notlar sunup Binali Yıldırım Bey’e iletmesini rica ettiler. 


CHP Genel Başkanı Sn. Kılıçdaroğlu ile arkadaşlarımızın görüşmeleri

Arkadaşlarımız Hüma Babuna ve Eda Babuna uzun yıllar önce Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu milletvekilliği döneminde TBMM’deki makamında ziyaret etmişlerdi. Arkadaşlarımız kendisine camiamıza yapılan hukuksuz uygulamalar, sahte ihbar ve yalancı tanıklarla geçmişte açılan davalarla ilgili bilgi verdiler. 

Arkadaşlarımız yıllar sonra, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu CHP genel merkezindeki makamında tekrar ziyaret ettiler. Ceyda Ertüzün, Aylin Atmaca, Eda Babuna, Hüma Babuna Sayın Kılıçdaroğlu’na neden referandumda Ak Parti ve Sayın Erdoğan’ı desteklediklerini anlattılar. Demokrasinin varlığı açısından CHP ve diğer partilerin varlığının önemli olduğunu, ancak Türkiye’nin bekası açısından birliğin, beraberliğin öneminden ve kritik durumlarda Hükümete destek verilmesinin gerekliliğinden bahsettiler. 

Ayrıca, şahsi sert eleştiriler yerine çeşitli siyasi konularda görülen risklere yönelik eleştirilerin yöneltilmesinin daha verimli olacağından ve yapıcı olmanın aciliyetinden bahsettiler.

Sayın Kılıçdaroğlu da arkadaşlarımıza o dönemdeki siyasi çalışmalarıyla ilgili broşürleri içeren bir dosya sundu. Ve arkadaşlarımızı her zamanki güler yüzlü, nezaketli haliyle çok güzel ağırladı.

Sayın Kılıçdaroğlu ile, diğer arkadaşlarımız Pınar Akkaş ve Aslı Hantal 


Merhum Sayın Alparslan Türkeş ile camiamızın görüşmeleri 

Türk milliyetçiliğinin en önemli ismi Sayın Alparslan Türkeş Beyefendi ile camiamızın çok iyi ve yakın ilişkileri vardı. Merhum Türkeş, Sn. Adnan Oktar’ı bizzat tanır, sever ve destek verirdi. Hatta 1986-87 yıllarında Sn. Adnan Oktar’a yapılan haksızlıklara ve zulümlere karşı çıkarak, partisinin kadrolarına Sn. Oktar’a destek verilmesi talimatı vermiştir. Bu desteğin ve Sn. Oktar’a bizzat ilgisinin en önemli şahitlerinden biri de Dr. Selim Kaptanoğlu’dur. 

Arkadaşlarımız kendisini defalarca partinin genel merkezinde ve Meclis’teki makamında ziyaret etmişlerdir. Hanım arkadaşlarımız Eşi Sn. Seval Türkeş Hanımefendi ile, birçok arkadaşımız da oğlu Ahmet Kutalmış Türkeş beyle ara ara görüşmüşlerdir. 

Yukarıda sadece birkaç görüşmenin detayları verilmiştir. Sn. Adnan Oktar ve camiamızdan arkadaşlarımız onlarca yıldır, binlerce siyasetçi, sanatçı, bilim insanı, akademisyen ve gazeteciyle görüşmüş, yakın ilişkiler kurmuş ve kimi zaman işbirliği yapmıştır. Bu kişilerden bazıları şöyledir:

Yazının devamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz:

https://iddialaracevap.blogspot.com/2021/09/suc-orgutu-omadigimizin-delili-yaptigimiz-gorusmeler.html

Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.