İSTİNAF MAHKEMELERİNİN, ADETA YEREL MAHKEMELERİN NOTERİ GİBİ  DOSYALARI İNCELEMEDEN ONAYLAYIP GÖNDERDİĞİNE İLİŞKİN YAYGIN KANAAT DOĞRU MU?

Kamuoyuna açıklandığı üzere İstinaf Mahkemeleri adıyla da bilinen Bölge Adliye Mahkemeleri'nin kuruluş amacı aslen, yargıdaki iş yükünü azaltmak ve Yargıtay'ın elini rahatlatarak temyiz incelemesi için burada bekleyen dosyalara Yargıtay'ın daha fazla vakit ayırabilmesini sağlamaktı

2016 senesinde hükümetimiz tarafından bu amaçla kurulan İstinaf Mahkemeleri sayesinde, Yargıtay'da biriken yüzbinlerce temyiz dosyasının hızlı şekilde neticelendirilebilmesi amaçlanmaktaydı.

Ayrıca İstinaf Mahkemeleri'nin kurulmasının çok önemli bir amacı daha bulunmaktaydı. O da, YEREL MAHKEMELERDEKİ EKSİK İNCELEME VE TAHKİKATLAR SEBEBİYLE VERİLEN HATALI KARARLARIN VE BU HATALI KARARLARDAN DOLAYI VATANDAŞLARIN YAŞADIKLARI MAĞDURİYETLERİN İSTİNAF AŞAMASINDA GİDERİLMESİYDİ. Yargıtaydan farklı olarak İstinaf Mahkemeleri'ne dava dosyaları üzerinde İNCELEME VE TAHKİKAT YAPMA YETKİSİ VERİLMESİNİN ana amacı da zaten buydu. 

Ne var ki, kuruluşundan bu yana geçen zaman içerisinde yapılan incelemeler ve istatistik çalışmalar çok vahim bir gerçeği ortaya koymuştur. Bu gerçek ise, İstinaf Mahkemeleri'nin kuruluşta amaçlanan hedeflerinden uzaklaştığıdır.

Dahası, aralarında eski Yargıtay Başkan'ı Sayın İsmail Rüştü Cirit'in de bulunduğu önde gelen birçok hukukçu ve akademisyenin konuşmalarında ve konunun uzmanı gazetecilerin yazılarında sıklıkla dile getirilen bir durum vardır: “İstinaf, noter gibi çalışıyor önüne gelen dosyayı incelemeden onaylayıp gönderiyor… İstinaf gümrük memurluğu gibi dosyaya kaşe basmaktan başka bir şey yapmıyor!!!”

Şu an dosyası İstinafta olan kişiler olarak temennimiz bu tespitlerin doğru olmadığıdır. İstinafta görev yapan yargı mensuplarının adil ve hukukun hakkını veren bir anlayış içerisinde, cesur, yönlendirmeye kapalı, sağduyulu ve vicdanlı hareket ettiklerine güvenimiz tamdır. Ne var ki hemen her ortamda dile getirilen, basında ve televizyon kanallarında sıklıkla ifade edilen bu tespitler vatandaş olarak bizleri tedirgin etmektedir. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Devlet Büyüklerimizden bunun doğru olmadığını, doğru olmaması için gerekli tedbirlerin alındığını duymak adalete olan güvenimizi pekiştirecektir. 

Durumun doğru tespitinin yapılabilmesi ve gerekli önlemlerin alınabilmesi için İstinaf Mahkemeleri hakkındaki kanaatleri ve yorumları özetlemek gerekirse, İstinaf Mahkemeleri;

 Kuruluşta amaçlanan hedeflerine ulaşmaktan uzak bir performans sergilemekte, 

 Adalet dağıtması gerekirken vatandaşların "Adil Yargılama Hakkı"nın zedelenmesine sebep olmakta,

 Yeniden inceleme ve tahkikat yaparak hukuka aykırı gördüğü hususları gidermek ve yeni kararlar vermek yetkisi olmasına rağmen, istisnai durumlar dışında bu yetkilerini kullanmamaktadır. 

Bu yüzden ilk derece mahkemelerinden gelen dosyaları, çoğu zaman kapağını dahi açmadan onayıp geldiği gibi Yargıtay’a gönderen, diğer bir deyişle ADETA MAHKEME DEĞİL, NOTER GİBİ DAVRANAN, HATTA GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ GİBİ KAŞELEME YAPAN KURUMLARA DÖNÜŞMÜŞ bulunmaktadırlar. 

İSTİNAF MAHKEMELERİNİN GELMİŞ OLDUĞU DURUM HAKKINDA ŞAHİT OLDUĞUMUZ BAZI ÇARPICI AÇIKLAMALAR

Kamuoyunda “Adnan Oktar Davası” olarak bilinen ve Sayın Adnan Oktar ve birçok arkadaşımızın birlikte yargılandıkları dava dosyası şu an İstinaf aşamasında bulunmaktadır. 

Bu aşamada, yargılanmakta olan arkadaşlarımız gerek aileleri gerekse savunma avukatları vasıtasıyla, dava dosyasını inceleyip fikir, görüş ve mütalaalarını bildirmeleri amacıyla hukuk camiasının önde gelen duayenleri, tanınmış akademisyenler ile Yargıtay Onursal Başkan ve Üyelerinin de aralarında bulunduğu kişilerle çeşitli görüşmeler yapmakta, fikir alış verişi ve istişarelerde bulunmaktadırlar. 

Ancak konuşulan ve görüşülen hemen herkes, yapılacak İSTİNAF BAŞVURULARI KONUSUNDA ADETA AĞIZ BİRLİĞİ ETMİŞÇESİNE AYNI ŞEYİ SÖYLEMEKTEDİR. Üstelik bunları söyleyenler sıradan insanlar değildir. Eski bakanlar, milletvekilleri, Yargıtay başkanları ve üyeleri, yüksek mahkeme savcıları, önde gelen hukuk profesörleri, hatta bizzat İstinafta görev yapmış yargı mensuplarıdır. 

Birbirinden farklı ideoloji ve dünya görüşlerine sahip, solcu, sağcı, CHP’li, Ak Partili birçok insan, bu görüşmelerde ortak kanaat olarak 

İSTİNAF MAHKEMELERİNİN;

‼️ Yerel mahkemelerin kararlarını onaylamaktan ibaret NOTER HÜKÜMÜNDE BİR KURUMA DÖNÜŞTÜKLERİ,

‼️ Arkadaşlarımızın avukatlarının sunacakları detaylı istinaf başvuru dosyasının ÇOK BÜYÜK İHTİMALLE KAPAĞININ DAHİ AÇILMAYACAĞI,

‼️ İstinaf başvuru dosyası için ADİL BİR İNCELEME veya TAHKİKAT BEKLEMENİN GERÇEKÇİ OLMAYACAĞI 

‼️ Genel olarak VERİLECEK KARARLARIN DA ZATEN ÇOK ÖNCEDEN BELLİ OLDUĞU

şeklindeki görüşlerini son derece açık ve net bir şekilde beyan etmişlerdir. 

HER NE KADAR CAMİA OLARAK BU GÖRÜŞLERE İTİBAR ETMESEK, ÖZELLİKLE DE YARGININ SİYASİ BASKI ALTINDA OLDUĞU DÜŞÜNCESİNE KATILMASAK VE ÜLKEMİZDE HUKUKUN İŞLEYİŞİNE SONUNA KADAR GÜVENİYOR OLSAK DA, duayen akademisyen ve hukukçularının dile getirmiş oldukları bu bilgileri değerli kamuoyumuzun bilgilerine sunmanın da son derece önemli olduğu düşüncesindeyiz. 

Bu sebeple isimleri bizde mahfuz olmak üzere, Türkiye’nin önde gelen hukukçuları, akademisyenleri, siyasileri ve gazetecilerinin açıklamalarını yüce milletimizin takdirlerine sunuyoruz. İstenildiği takdirde bu isimleri yetkili makamlarla paylaşabiliriz.

A İSİMLİ KİŞİNİN AÇIKLAMALARI : 

➤ İstinaftan bir beklentiniz olmasın, orası direkt onar cezayı. Çok yazık bu mahkemeler Yargıtay’ın yükünü hafifletmek için açıldılar ama sonra noter gibi çalışmaya başladılar. Dosyalara doğru dürüst bakmıyorlar bile, ne talimat gelirse onu yapıyorlar.

➤ Yakinen tanıdığım erdemli, çok düzgün, işini çok iyi yapan istinaf hakimi bir arkadaşım geçtiğimiz ay istifa etti ve sebebini sorduğumda istifasının sebebini, “artık dayanamıyorum, dosyaları okuyamıyoruz bile. "ŞÖYLE YAPACAKSIN" DİYE HABER GELİYOR VE YAPMAK ZORUNDA KALIYORSUN. BURADA HUKUK DİYE BİRŞEY YOKMUŞ” şeklinde bana açıkladı. 

B İSİMLİ KİŞİNİN AÇIKLAMALARI : 

➤ İstinaf maalesef çok niteliksiz, sadece talimatlara uyduğu için ödüllendirilen hakimlerle doldurdular orayı. Nerede iyi, kaliteli, yönlendirilmeye açık olmayan hakim varsa onları bir kenara çektiler. İstinafa da talimatla hareket eden hakimleri yerleştirdiler. Benim kanaatime göre istinafa atanmak ödül değildir bir hakim için. 

➤ Sizin cezayı da doğrudan onar bu İstinaf. 

C İSİMLİ KİŞİNİN AÇIKLAMALARI : 

 İstinafın herhangi bir ayrımla uğraşacağını ya da dosyanın detayına girip inceleme veya tahkikat yapacağını hiç zannetmiyorum.

Bakın görün böyle olacak. İstinaftan hiç bir şey beklemeyin. 

D İSİMLİ KİŞİNİN AÇIKLAMALARI : 

➤ Bakın şunu söyleyeyim, DOSYANIZIN İÇİ BOŞ, KUMPAS OLDUĞU DA SON DERECE BELLİ. AMA BAŞTAN SÖYLEYEYİM İSTİNAF ONAYACAK, SONRA ŞAŞIRMAYIN. Çünkü İstinafın yapabileceği bir şey yok. GENELDE BİR TELEFON GELİR BURAYA, DOSYAYI ONA YA DA ONAMA DENİLİR… Enerjinizi İstinaf için çok fazla tüketmeyin.

➤ Dosyanız açıldıktan sonra istinaf uzatmaz, ama tabi usulen de olsa biraz süre geçmesi gerekecek, en azından inceleniyor gibi görünmesi lazım çünkü. İstinafta şöyle bir sistem var, bir dosya geliyor, "Bunu okumana gerek yok" deniyor bazen. O yüzden, AÇMIYOR BİLE DOSYAYI. O yüzden OKUNMADIĞI ÇOK BELLİ OLMASIN DİYE usulen biraz süre geçerlidir. 

➤ Duruşmalı olmasını kabul ederler mi, açıkçası o zahmete gireceklerini sanmıyorum İstinafın. Eğer girerse de 2 celse yapar mesela, hemen sonra karara gider, ÇÜNKÜ KARAR ZATEN BELLİ. 

E İSİMLİ KİŞİNİN AÇIKLAMALARI : 

 İSTİNAFA BİR TELEFON GELİR, "Dosyayı inceleyin" ya da "İncelemeyin" diye. Eğer inceleyin denirse o zaman gerçekten bakarlar, çalışırlar üzerinde. Ama yok eğer direkt onayın dosyayı denirse, o zaman öyle inceleme falan olmaz, direkt onanır

F İSİMLİ KİŞİNİN AÇIKLAMALARI : 

➤ SİZİN DAVANIZ SİYASİ, İstinaf direkt onar. 

➤ Ben sizin için İstinaftan olumlu bir şey çıkacağını pek zannetmiyorum

G İSİMLİ KİŞİNİN AÇIKLAMALARI : 

➤ SİZİN DAVANIZ HUKUKİ DEĞİL, TAMAMEN SİYASİ. NEDEN YAPTILAR SİZE BUNU, SİZLERİN VARLIĞI BİRİLERİNİ RAHATSIZ ETTİ. 

İstinaf uğraşmaz, asla riske girmez, doğrudan onar geçer dosyanızı. 

H İSİMLİ KİŞİNİN AÇIKLAMALARI : 

 Siyasi dava olduğu için İstinaf onayacaktır bu cezaları. 

 İstinafta çoğu hakim elini taşın altına koyup da dosyayı inceleyip “burada suç yoktur” demez. Direkt topu Yargıtay’a atarlar. 

➤ Belki dosyadaki birkaç kişi açısından süre dolmuştur vs onları ayırıp bir karar verirler, siz zannedersiniz ki İstinafta dosyanızı okudular. Hayır, okumazlar. 

J İSİMLİ KİŞİNİN AÇIKLAMALARI : 

İstinaf onar. İstinaf Mahkemeleri’ne atanan TETKİK HAKİMLERİ ÇOĞUNLUKLA KORKARLAR. Atananların çoğu liyakatli bile değil. 

K İSİMLİ KİŞİNİN AÇIKLAMALARI : 

 İstinaf onar. Ancak konjonktür değişirse sizin davanın seyri değişebilir. 

L İSİMLİ KİŞİNİN AÇIKLAMALARI : 

İstinaf onar. Çoğunlukla onlara gelen talimat neyse onu uygularlar. 

M İSİMLİ KİŞİNİN AÇIKLAMALARI : 

 İstinaf onar. Duruşmalı mahkeme kalabalık olursa yerel mahkemedeki hakim gibi sözü keser, dinlemez. 

N İSİMLİ KİŞİNİN AÇIKLAMALARI : 

 İstinaf onar, ama zaman sizin ilacınız. Size yapılan operasyondan bu yana bile yargıda iyileşmeler var. 

Burada sadece bir kısmına yer verdiğimiz Türkiye’nin önde gelen isimlerinin söz konusu bu açıklamaları oldukça vahim bir tablo çizmektedir. 

Bu kadar çok insanın, dünya görüşleri, siyasi düşünceleri, oy verdikleri partiler farklı olmasına rağmen hepsinin aynı şeyi söylüyor olmalarında bir fevkaladelik bulunduğu ortadadır. Önemli olan, bunca insanın böyle bir şüphe ve endişeye kapılmış olmasının kaynağının tespitidir. Bu düşünce ve kanaat nasıl olmuştur, neden olmuştur, tespit edilmelidir. 

İSTİNAFTAKİ DURUMUN BASINA YANSIYAN YÜZÜ

İstinaf Mahkemeleri geldikleri durum ve verdikleri kararlar itibarıyla bugün, hükümetimiz tarafından eksikliği hissedilerek gözetilen ana kuruluş amaçlarından oldukça uzak bir konumda bulunmaktadırlar. 

İstinaf’tan onanarak Yargıtay'a gönderilen ancak Yargıtay'da bozulan ceza davalarının oranı Avrupa Ülkelerinde %10 civarındayken, bu bozulma oranının ülkemizde %60 gibi korkunç derecede yüksek olması, bu acı gerçeğin istatisliklerle ortaya konulan somut bir delilidir. 

Bu gerçek, bizzat sistemin mağduru olan vatandaşlarımızın yanında amirinden memuruna, katibinden mahkeme başkanına tüm yargı çalışanları tarafından ve avukatlar, savcılar, hakimler, akademisyenler ile yüksek yargı organlarının başkan ve üyeleri dahil tüm hukuk camiası tarafından da bilinmekte ve açık şekilde dile getirilmektedir. 

Özetle; 

Yukarıda birkaç örneğini verdiğimiz üzere çok sayıda DUAYEN HUKUKÇUNUN, İstinaf Mahkemeleri konusunda bizzat yaşayıp şahit oldukları olay ve uygulamalardan edindikleri bu SAMİMİ KANAATLERİ, MAALESEF İSTİNAF MAHKEMELERİ ADINA OLDUKÇA KARANLIK BİR TABLO ORTAYA KOYMAKTADIR. 

Bu karanlık ve acı tablo hem ülkemizin uluslararası camiadaki konumu adına hem de vatandaşlarımızın yargıya ve adalete olan güvenlerini yitirmelerine yol açması adına son derece ürkütücü ve endişe verici bir durumdur. 

“Ben Niçin Risk Alayım, Hata Varsa Yargıtay Düzeltsin” Mantığı Hem Çok Yanlış Hem de Vicdanlara Aykırı ve Yakışıksız Bir Tutumdur

Bazı İstinaf yargıçları bir ihtimal olarak mesleki açıdan risk almamak adına, yerel mahkemelerden gelen dosyalar üzerinde herhangi bir tahkikat ya da detaylı inceleme yapmaksızın olduğu gibi dosyaları onaylayarak Yargıtay'a gönderiyor da olabilirler.

Ancak, insanların suçsuz oldukları bilinmesine rağmen, “Nasıl olsa Yargıtay'dan döner” ya da “Hata varsa Yargıtay düzeltsin, ben niye risk alıyorum” mantığı ile hareket ederek suçsuz insanların hapishanelerde çürümesine seyirci kalınması hem yakışıksız hem de vicdanları ağır yaralayan bir durumdur.

Hiç kimsenin ne kendisi ne akrabaları ne arkadaşları için böyle bir duruma asla rıza göstermeyeceği düşünüldüğünde, bu mantığın ne derece yanlış ve vicdanlara aykırı olduğu da kolaylıkla anlaşılacaktır. 

Sn. Adnan Oktar ve Arkadaşlarımızın Yargılandıkları Davanın Durumu ve İstinaf Değerlendirmesi 

Bilindiği üzere 11 Temmuz 2018 tarihinde Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımıza yönelik Mali Şube merkezli bir polis operasyonu düzenlendi ve operasyonla paralel olarak bir kısım medyada çok büyük bir linç kampanyası başlatıldı. İddianame ise bu operasyondan tam 1 yıl sonra hazırlandı.

Bu süre boyunca arkadaşlarımız ne ile suçlandıklarını bile dava dosyasından değil, medyadaki linç kampanyasından öğrenmekteydi.Yapılan operasyondan tam 14 ay sonra, 17 Eylül 2019 tarihinde nihayet mahkeme salonunda ilk kez hakim karşısına çıkabildiler.

Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımızın 1,5 yıl süren yargılanmaları esnasında, mahkeme başkanı ile heyetinin taraflı, kanun, hukuk ve usul tanımaz tavrı ise tarihe kara bir leke olarak geçti. 

Dava dosyasına bakıldığında, birinci sınıf hukuk fakültesi öğrencisinin bile anlayacağı derecede açık olan Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımızın “suçsuzlukları” ise nedense görmezden gelindi.

‼️ ADLİ TIP RAPORLARININ,

‼️ HTS KAYITLARININ,

‼️ DIŞ İŞLERİ BAKANLIĞI VE MİT RAPORLARININ

“Bu kişiler iddia edilen suçları işlememiştir” diyen somut kanıt, belge ve bulguları mahkeme heyeti tarafından yok sayılarak dikkate bile alınmadı. 

Dava sürecinde iddiaları linç kampanyası şeklinde haberleştiren medya ise, hem mahkeme heyetini hem de kamuoyunu çok büyük bir baskı altına aldı.

 Savunma tanıkları dinlenmeden,

✘ Delil toplama süreci atlanarak,

 Gerçek anlamda yargılama yapılmadan

verilen tarihte bir benzeri görülmemiş 10 biner yıllık cezalarla bu süreç tamamlandı.

Tüm Türkiye’nin gözleri önünde masum, vatansever, milliyetçi delikanlılar ve hanımlar yıllardır cezaevlerinde adeta ölüme terk edildiler. 

Halen dahi yapılan müracaatlar ve başvurular değerlendirmeye alınmamakta, hangi kapıyı çalsak tüm meşru ve hukuki taleplerimiz reddedilmektedir. Durumu açıkladığımız yetkili makamların tutumu ise, “Bu dava zaten YARGITAY’dan dönecek” şeklinde olmakta, YARGITAY’A GİDİP NETİCELENMESİ BELKİ DE YILLAR YILI SÜRECEK BU SÜREYİ ARKADAŞLARIMIZIN CEZAEVİNİN KÜFLÜ, KARANLIK, İZBE KOĞUŞLARINDA GEÇİRMESİ SALIK VERİLMEKTEDİR.

Konu eğer kendileri ya da akrabaları veya arkadaşları olsa ne yerel mahkeme yargıçlarının ne de istinaf yargıçlarının böyle bir duruma asla rıza göstermeyecekleri açık şekilde ortadadır. 

Bizler yerel mahkemenin vermiş olduğu karara elbetteki saygı duyuyoruz ancak;

SUÇSUZ OLDUKLARI BİLİNMESİNE RAĞMEN, ‘’YARGITAY’DAN DÖNECEKTİR’’ MANTIĞIYLA MASUM İNSANLARIN HAPİSLERDE ÇÜRÜMESİNİ İZLEMEK HANGİ VİCDANA VE AHLAKİ DEĞERE SIĞDIĞINI ANLAMIYOR, BUNU KABUL ve HAZMEDEMİYORUZ.

Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız...

Adnan Oktar Davası Hakkında

Daha Geniş Bilgi İçin

https://iddialaracevap.blogspot.com