FETÖ BAĞLANTISI YALANI


Ne Sayın Adnan Oktar'ın ne de camiamıza mensup arkadaşlarımızın, FETÖ veya FETÖ yapılanmasında yer alan kişi ve kurumlar ile hiçbir ilişki veya bağlantıları bulunmamaktadır !!!


SAYIN ADNAN OKTAR ve ARKADAŞLARIMIZ HAKKINDA İLERİ SÜRÜLEN FETÖ BAĞLANTISI İDDİASI DEĞERLİ BASIN MENSUPLARIMIZI ALDATMAK AMACIYLA UYDURULMUŞ AÇIK BİR YALANDAN İBARETTİR

Normalde FETÖ ile bağlantısı olan bir kişi veya grubun, bu bağlantıya dair yüzlerce izinin ve delilinin de olması gerekir. Özellikle de bizim arkadaş camiamız gibi 40 yıldır faaliyet gösteren, hayatın ve kültürel faaliyetlerin içinde çokça yer almış bir grubun, FETÖ ile herhangi bir yerde, herhangi bir şekilde ortak bir çalışması, faaliyeti veya desteği söz konusu olsa, bunun yüzlerce değil binlerce, hatta on binlerce izi, delili olması gerekirdi. 

Ne var ki ortada tek bir tane bile somut bağlantı, ilişki veya delil yoktur.

Bu iddia, aleyhimizde hiçbir delil olmamasının çaresizliği içinde, FETÖ yapılanmasının kamuoyundaki dehşet verici algısından faydalanarak, hakkımızda yargısız infaz yapmak ve güya bizleri de sanki suçluymuşuz gibi göstermek amacıyla, davamızın husumetli müştekileri tarafından uydurulmuş olup, siz değerli basın mensuplarımız ile kıymetli emniyet ve yargı mensuplarımızı aldatmaya yönelik açık bir yalandan ibarettir.

SAYIN ADNAN OKTAR VE ARKADAŞ CAMİAMIZIN, FETÖ İLE ARASINDA HİÇBİR BAĞLANTI BULUNMADIĞI EMNİYETİN HAZIRLADIĞI ARAŞTIRMA ve İNCELEME RAPORU İLE KESİN OLARAK ANLAŞILMIŞTIR!

Sayın Adnan Oktar ile FETÖ arasında hiçbir bağlantı olmadığına ilişkin yüzlerce delilimiz bulunmakla birlikte, öncelikle bu konudaki en önemli çalışmadan, yani Ankara İl Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanmış olan ve ne sayın Adnan Oktar'ın ne de 235 arkadaşımızın, FETÖ/PYD yapılanması ile aralarında hiç bir bağ bulunmadığını belirtir raporundan bahsetmek istemekteyiz. Bu resmi rapora göre;

“FETÖ Silahlı terör örgütüne üye olmamakla beraber yardım etme” iddiasına yönelik olarak Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün 30.07.2018 tarih ve 58604142.66693.(63044).D2-38854 sayılı yazıları ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunun yürüttüğü 2018/117729 sayılı soruşturmasına istinaden Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımızın FETÖ/PDY ile irtibatlı olup olmadığına ilişkin bilgi talep edilmiş, GELEN RAPORDA İSİMLERİ ZİKREDİLEN 235 ARKADAŞIMIZIN DA FETÖ İLE HİÇBİR BAĞININ TESPİT EDİLEMEDİĞİ BELİRTİLMİŞTİR.  

Başta Sayın Adnan Oktar olmak üzere, 235 kişinin BYLOCK KAYITLARININ OLMADIĞI, BANK ASYA’DA HESAPLARININ BULUNMADIĞI, KRİZ MERKEZİ VERİSİ İÇİNDE KAYITLARININ OLMADIĞI, SORUŞTURMALAR İÇİNDE ADLARININ YER ALMADIĞI, BELGE/EVRAK/DERNEK BAŞLIĞI ALTINDA BİR KAYITLARININ BULUNMADIĞI somut olarak ortaya konulmuştur.


Aynı inceleme, 235 arkadaşımızın sahibi veya ortağı bulundukları şirketler için de yapılmış ve yine aynı sonuçla karşılaşılmıştır.

Bunlarında dışında bir de, TEPE YÖNETİMLE İRTİBAT başlığında ayrıca bir tutanak daha tanzim edilmiş olup, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üst düzey yöneticisi olduğu kabul edilen 72 şahsa ait 336 GSM numarasının 01.01.2006 – 01.01.2016 TARIHLERI ARASINDAKI 10 YILLIK DÖNEMI KAPSAYAN HTS KAYITLARI KULLANILARAK AYRI BİR SORGULAMA DAHA YAPILMIŞ ve YAPILAN SORGULAMA SONUCUNDA SAYIN ADNAN OKTAR HAKKINDA HİÇBİR KAYDA RASTLANMAMIŞ OLDUĞU ayrıca belirtilmiştir. Buna göre;

Yukarıdaki tabloda da göreceğiniz üzere Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan araştırma ve incelemede; FETÖ BAĞLANTISI VEYA İLTİSAKINA İLİŞKİN OLARAK KULLANILAN 11 AYRI İNCELEME TEKNİĞİ, -2006 İLE 2016 ARASINDAKİ 10 YILI KAPSAR ŞEKİLDE- SAYIN ADNAN OKTAR ve 235 ARKADAŞIMIZIN İÇİN AYRI AYRI UYGULANMIŞ, ALINAN SONUÇLARIN İSE HER SEFERİNDE ve HERKES İÇİN ''KAYDA RASTLANMAMIŞTIR'' şeklinde, son derece açık ve net olmuştur.

Yani Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve davamızın görülmekte olduğu İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasına gönderilen RAPOR İLE DE İSPATLANDIĞI ÜZERE, Sayın Adnan Oktar ve arkadaş camiamızın HİÇBİR ZAMAN Fetullah Gülen ile veya FETÖ yapılanmasıyla HİÇBİR BAĞI OLMAMIŞTIR. Diğer bir deyişle DEVLETİN RESMİ RAPORUYLA SAYIN ADNAN OKTAR VE ARKADAŞ CAMİAMIZIN FETÖ İLE BAĞLANTILI OLMADIĞI İSPATLANMIŞTIR.

Ayrıca, Emniyet müdürlüğünün inceleme teknikleri arasında olmasa bile kamuoyunda FETÖ bağlantısı olarak algılanabilecek aşağıdaki konu başlıklarında da aynı şekilde arkadaşlarımızdan hiç kimse, hiçbir dönemde;

Dolayısıyla bu aşamadan sonra değerli basın mensuplarımızın gösterecekleri en doğru ve hakkaniyetli tavrın, Sayın Adnan Oktar ve arkadaş camiamıza yönelik olarak ortaya atılan gerçek dışı bu FETÖ bağlantısı yalanına artık itibar etmemeleri olacağını ifade etmek istemekteyiz.

Kaldı ki, medyamızın bir takım karanlık oyunlara alet edilmeye çalışıldığını ve Sayın Adnan Oktar ile arkadaşlarımızın tutuklu bulunmalarının, adil ve hakkaniyetli olmadığını kendilerinin de çok iyi bildiklerini, ancak buna rağmen onların da korku ve baskı altında oldukları için, bu gerçeği dile getirmeye çekindiklerinin farkındayız.

Ancak ''doğruları söyleyip yazarsam, işimden atılırım'' korkusuyla hareket ederek, hiçbir suçu olmayan masum insanların hayatlarının mahvedilip yüzlerce yıl hapis cezası ile yargılanmalarına, cezaevinde çürümeye terk edilip karanlık koğuşlarda bıçaklanmaya, darp edilmeye, infaz edilmeye çalışılmasına göz yummak da, aslen bu zulme bizzat ortak olmak anlamına gelecek ve vicdanları yaralayacaktır.

Ayrıca Ankara Emniyet Müdürlüğünün bu raporu dışında, 2007 yılından 17-25 Aralık 2013'de gerçekleşen FETÖ'nün yargı kalkışmasına kadar kesintisiz olarak, neredeyse tüm siyasilerin, gazetecilerin, sanatçıların ve akademisyenlerin FETÖ'yü savunup övdükleri bir dönemde bile Sayın Adnan Oktar, büyük bir feraset örneği sergileyerek, FETÖ ELEBAŞINI ve HAREKETLERİNİ YOĞUN VE AĞIR ŞEKİLDE, AÇIKÇA ve CESURCA SÜREKLİ OLARAK ELEŞTİRMİŞTİR.

Hatırlatmak gerekir ki söz konusu dönem; FETÖ’nün FETÖ olarak değil Hizmet Hareketi olarak bilindiği, FETÖ aleyhine konuşmanın neredeyse suç kabul edildiği, Devletin adeta tüm kurumlarının ele geçirilmiş olduğu, Devlet eliyle halkın FETÖ’yü desteklemeye sevk edildiği bir dönemdir.

Tüm bunlara rağmen Sayın Adnan Oktar’ın bu yapılanmanın anormalliklerini gündeme getirmesi sebebiyle FETÖ mensupları her daim Sayın Adnan Oktar’a karşı ve hep büyük bir öfke içinde olup düşmanca davranmışlardır. FETÖ, yıllar süren husumetinin bir sonucu olarak, FETÖCÜ POLİS VE EMNİYET MÜDÜRLERİ ELİYLE camiamıza yönelik sayısız komplo, soruşturma ve polis operasyonlarına imza atmış, tarafımıza yönelik haksız gözaltı, tutuklama ve işkencelerin de bir numaraları sorumlusudur.


SAYIN ADNAN OKTAR, FETÖ ELEBAŞI FETTULLAH GÜLEN'İ ASLA ÖVMEMİŞ, AKSİNE SÜREKLİ OLARAK ELEŞTİRMİŞ VE AŞAĞILAMIŞTIR. BU SEBEPLE FETÖ ve YAPILANMASI SAYIN ADNAN OKTAR'A KARŞI BÜYÜK BİR KİN VE NEFRET BESLEMEKTEDİR.

Sayın Adnan Oktar ile FETÖ arasında sözüm ona bir bağlantı olduğuna ilişkin olarak ileri sürülebilen yegane konu, Sayın Adnan Oktar'ın yapmış olduğu televizyon programlarında güya FETÖ elebaşı Fettullah Gülen hakkında sözde övücü sözler sarf etmiş olduğu iddiasıdır. Oysa kendisinin de duruşma sırasında ifade ettiği ve daha önce de defalarca açıkladığı gibi bunlar övücü değil yerici sözlerdir. Halk arasında çok iyi bilinen, nezaketiyle bir insanı aşağılamak istendiğinde kullanılan bir üsluptur. Bir insanın hiç sevmediği birisinden bahsederken “o beni sever ben onu” demek en bilinen ve aslında arada hiç sevgi olmadığını vurgulayan bir cümle yapısıdır. Benzer şekilde “onu alıp Türkiye’ye getireceğim” demek de herkesin gözünde büyüttüğü bir insanı aşağılamak için yapılan bir vurgudur. Ayrıca Türkiye’ye getirilmesinin anlamının ne olduğu da bellidir.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi her dönemde (ta Hakan Fidan’ı göz altına aldırmak için yaptıkları girişimden itibaren, 17-25 Aralık öncesi de dahil olmak üzere) Fethullah Gülen'i ve FETÖ yapılanmasını en yoğun, en ağır ve en güçlü şekilde canlı televizyon programlarında, röportajlarında açıkça ve cesurca eleştirebilen, hatta aşağılayan yegane kişi aslen Sayın Adnan Oktar olmuştur.

Sayın Adnan Oktar'ın A9 Televizyonundaki canlı yayın programlarında ve röportajlarında FETÖ elebaşı, taraftarları ve yapılanması hakkında sarf etmiş olduğu sert eleştiriler ile aşağılayıcı sözlerinin bir kısmı şöyledir;

A) SAYIN ADNAN OKTAR'IN 17-25 ARALIK YARGIYA DARBE GİRİŞİMİ ÖNCESİNDE YAPMIŞ OLDUĞU, FETÖ'YÜ ELEŞTİREN ve AŞAĞILAYAN KONUŞMALARINDAN BÖLÜMLER:

Bakın Zaman Gazetesi'ne bunu söyletebiliyorsa adamlar, acayip yol almışlar. ZAMAN GAZETESİ FEDERATİF SİSTEMİ SAVUNUYOR KONUMA GELDİYSE, VAHŞET BU, FELAKET. (https://www.youtube.com/watch?v=RnGuMaHSe70&feature=youtu.be)

Yani tahmin edilmedik şeylerden ÇOK ŞİDDETLİ KORKUYORLAR. O yüzden… İSLAM'I ANLATMAYI bırakıyorlar, DAVAYI DA bırakıyorlar. (16 Kasım 2010, https://www.youtube.com/watch?v=dQIYPI-G8Sg&feature=youtu.be)

Şimdi yani MÜSLÜMANIM DER DE BİR İNSAN TÜRKİYE’Yİ BÖLENLERLE İTTİFAK ETMEYE KALKARSA bak DÜNYAYI DAR EDERİM SÖYLEYEYİM. REZİL RÜSVA EDERİM. Kanunla hukukla yani bana bir deli enerjisi gelir yerle bir ederim. Yani neye uğradıklarını şaşırırlar. Hiç kimseye, hiçbir yere güvenmesinler. Yani Türkiye’yi böyle it kopuk takımına, PKK’ya peşkeş çekmeye kalkan birisi olursa, babam olsa affetmem söyleyeyim. Kim olursa olsun affetmem. Yani en yakınım olsa affetmem. Sakın böyle bir dangalaklık yapmaya kalkmasınlar. Yani PKK’ya verdin mi sen herşeyini verirsin, ARTIK NAMUSSUZSUN. PKK’ya vatanını veren bir adam herşeyini verir ve TAM BİR NAMUSSUZDUR. Yani aklına gelen her türlü ahlaksızlığı yapar. (13 Aralık 2010 tarihli A9 TV canlı yayınından, https://www.youtube.com/watch?v=igHJNR8HKWM&feature=youtu.be)

(Fethullah Gülen) İttihad-ı İslam'ı bırakıyor. Diyor ki mesela: "İttihad-ı İslam asrımızda bir hedef değildir" diyor. "Müslümanların böyle bir hedefi yoktur" diyor. Yani "İttihad-ı İslam diye bir hedefi yoktur" diyor. Bunu deyince CIA ne yapar? Bir rahat nefes aldırır, yani bir parça, yakasını bir parça bırakmış oluyor... 

Ama tazyik arttıkça, onlar da elindekini bırakmaya başladılar. Bırakıyor, bırakıyor, bırakıyor. Ama bırakma bir dereceye kadar olur. Artık bir derecede, Allah esirgesin, öyle tehlikeli bir dereceye gelir ki, namazı da bıraktırırlar adama. (29 Nisan 2011 tarihli A9 TV canlı yayınından, https://www.youtube.com/watch?v=3wL30AaUheA&feature=youtu.be)

Fethullah Hoca cemaati siyasete girerse, sıfır netice alır...... HÜKÜMET İÇİNDE HÜKÜMET OLMAYA KALKMAK, ÖZELLİKLE BAZI AKILDANELER ÖYLE ORTAYA ÇIKIYORLAR, bir de üstelik çok korkak, zayıf, sığ akıllı, dar düşünen, teşhis yeteneği olmayan, enaniyetli bir kısım zevat ne oldum havasına girdiler. Bir şey olduğunuz yok, garibanın tekisiniz. Üfledin mi kaçacak delik arıyorsunuz. Korkak, ürkek, zayıf insanlarsınız. (7 Mart 2012 tarihli A9 TV canlı yayınından, https://www.youtube.com/watch?v=p0araNRLbU8&feature=youtu.be)

BEN FETHULLAH HOCA’NIN BİR TEK ‘ALLAH BİR’ DEMESİNE İNANIRIM. ....ONUN DIŞINDAKİ SÖZLERİNE İNANMIYORUM BEN. "Bediüzzaman kandırdı sizi, İsa Mesih konusunda" demesi çok vahim bir şey. Çünkü Bediüzzaman'ı sahtekâr ilan etmiş oluyor. 'Yalancı' diyor Bediüzzaman için. 'Sizi aldattı' diyor. .....Ama 'Bediüzzaman yalan söyledi' demesi, ancak canı tehlikedeyse söyleyebilir bunu. Eğer canı tehlikede değil de bunu söylediyse, FETHULLAH HOCA DİYE BİR HOCA YOK O ZAMAN. Yani çok vahim. Demek ki .... ÇOK RİSKLİ BİR YAPILANMA VAR DEMEKTİR o zaman. (13 Aralık 2012 tarihli A9 TV canlı yayınından, https://www.youtube.com/watch?v=rKxpB7tbRgc&feature=youtu.be)

Bu ekip İttihad-ı İslam'ı durdurmak için var güçleriyle gayret ediyorlar Ama 'Güneydoğu'da da özerklik' işte 'Abdullah Öcalan'a da ev hapsi olsun'… Hiç olmayacak şeyleri de olacak gibi göstertiyorlar. Kardeşim Güneydoğu'da komünist devlet kurmak istiyorlar. Sen özerklikten bahsediyorsun, Abdullah Öcalan'a da 'ev hapsi' diyorsun. ... Özerklik demek, bölünme demektir zaten. Bunu makul görüyorsunuz. Gece-gündüz bunun propagandasını yapıyorsunuz, teşvik ediyorsunuz. (2 Ağustos 2012 tarihli A9 TV canlı yayınından, https://www.youtube.com/watch?v=1oS8Ky_ZaNo&feature=youtu.be)

DEVLET İÇİNE DE SARKMIŞ BUNLAR. DEVLET İÇİNDE DE FETHULLAH HOCA'NIN TALEBESİ OLDUĞUNU İDDİA EDEN BİRÇOK DEVLET GÖREVLİSİ VAR. .... HÜKÜMETİN DE ANLAYABİLECEĞİ GİBİ DEĞİL, GARİP BİR YAPILANMA. Yani tarif edilemiyor, sistemi de çözemiyorlar. ENANİYETLİ, GURURLU, ÖFKELİ İNSANLARDAN OLUŞUYOR BİRÇOĞU. Tayyip Hocam'ı da Mehdi karşıtı gibi görüyorlar Allahualem. Yani Fethullah Hoca'nın Mehdiliğini engelleyen bir Mehdi adayı gibi gördükleri için, ONU DA BİR AN ÖNCE KENARA ÇEKMEK İSTİYORLAR. ZAMAN GAZETESİ'NDEN ÇILDIRMIŞ GİBİ, BAZI KİŞİLER, ....alabildiğine TAYYİP HOCAM'IN ALEYHİNE BİR FAALİYET İÇİNDELER. BİR AN ÖNCE EKARTE ETMEK PEŞİNDELER. (26 Haziran 2013 tarihli A9 TV canlı yayınından, https://www.youtube.com/watch?v=wGuAsgkSAIM&feature=youtu.be)

Diyor ki: 'Biz Kürtçe eğitim yapalım size. PKK'nın da aleyhinde konuşmayalım veyahut hiçbir şey söylemeyelim, dinden de bahsetmeyelim. 'Siz de bizi idare edin, biz de sizi idare edelim' gibi bir mantıkla yaklaşıyorlar anladığım kadarıyla. Bak, HEMEN BUNLAR ATLAMIŞLAR ÜSTÜNE OLAYIN. (27 Haziran 2013 tarihli A9 TV canlı yayınından, https://www.youtube.com/watch?v=FDg7DbLCsxE&feature=youtu.be)

Ama DİNİ BIRAKTIN, DÜNYAYA DALDIN, ENANİYET GELDİ ÜSTÜNE. MÜSLÜMANLARI ADAM YERİNE KOYMUYORSUN, HAŞA. EKÂBİR BİR ÜSLUP, bazılarında. Bu vaziyette HÜKÜMET NE YAPSIN, ne desin? 'Toplayın paraları' mı desin, ne desin yani? BİZ NE BİLELİM KARDEŞİM BU ÇİZGİYE GELECEĞİNİ. Buyrun, sonuç bu hale geldi. Zaman Gazetesi de bu hale geldi. ..... Ne oluyorsunuz ya? TAYYİP HOCAM YILLARDAN BERİ İSLAM'A, KURAN'A HİZMET İÇİN UĞRAŞIYOR, TA ÇOCUKLUĞUNDAN BERİ. ÇEKTİĞİ ACILARI, ÇİLELERİ HERKES SEYRETTİ, GÖRDÜ. (23 Ekim 2013 tarihli A9 TV canlı yayınından, https://www.youtube.com/watch?v=088L7WDEBkw&feature=youtu.be)

FETHULLAH HOCA CEMAATİNDE muazzam bir enaniyet var, muazzam bir enaniyet. Acayip ekabirler. Halka tepeden bakıyorlar, enaniyet yaptıkça Allah aşağılıyor bu sefer. ..... BİR DE SİNSİCE, ALTTAN ALTA İŞLER ÇEVİRİYOR. BÖYLE TİPLERİ DEVLETİN MÜHİM MEVKİLERİNE GETİRMEK DE ÇOK TEHLİKELİ. Enaniyetten kafayı çizmiş adam. Mantık, şu, bu, merhamet, vefa, sadakat kaybolmuş. .... Fethullah Hoca'nın talebelerinin bir kısmının esrarengizliğinin, mesafeli olmalarının, insanlara üstten bakmalarının bereketsizliği bu. .... BU KADAR ESRARENGİZLİĞE NE GEREK VAR? İNSAN O ZAMAN ŞÜPHELENİYOR. HER ŞEYİN ALTINDA ONLARI ARIYOR. NİTEKİM DE HAKİKATEN ÇOK YERDEN ÇIKMAYA BAŞLADILAR. (https://youtu.be/7-- y4ZyM08s)

Görüldüğü gibi Sayın Adnan Oktar A9 Televizyonunda canlı olarak yayınlanan röportaj ve programlarda 17-25 ARALIK YARGIYA DARBE GİRİŞİMİ ÖNCESİ BİLE, FETÖ'YE YÖNELİK ELEŞTİRİLERİNİ KİMSEDEN ÇEKİNMEKSİZİN ve AÇIKÇA dile getirmiştir.

Hatırlanacağı gibi o dönem FETÖ'nün bir terör örgütü olarak bilinmediği ve Sn. Cumhurbaşkanımızın, Sn. Başbakanımızın, bakanların, Genelkurmay Başkanının, muhalefet partilerinin, akademisyenlerin, bürokratların, basın mensuplarının kısacası hemen herkesin bu örgüte yönelik övgülerde bulunduğu bir dönemdir. Dolayısıyla o dönemde, Cumhurbaşkanımıza güvendiğimizden dolayı, hükümetimizi desteklemek amacıyla, potansiyel fitneleri izale edebilmek için Sn. Adnan Oktar'ın ilk bakışta olumlu olarak yorumlanabilecek ancak dikkatle bakıldığında içindeki kinaye ve aşağılama görülecek birkaç konuşması olmuş olabilir. Ve o konuşmalar dahi temelinde, o dönemde FETÖ'nün anormalliklerini alttan alta eleştirmek, kamuoyunun dikkatini çekmek ve FETÖ elebaşı ve onun destekçilerini kızdırmak amaçlı yapılmıştır.

Buna en iyi örnek ise, Sn. Adnan Oktar'ın FETÖ elebaşına kızdırmak amacıyla yapmış olduğu "KAHTANİ" konuşmasıdır. Bu konuşma amacına ulaşmış ve bizzat FETÖ yapılanması tarafından müthiş tepki almıştır.

Hain darbe girişiminden neredeyse 1 yıl kadar önce 25.11.2015 tarihinde FETÖ’cülere ait bir internet sitesinde Kahtani, Cehcah konularını anlatan bir yazı kaleme alınmış ve bu yazı içerisinde konu kasti olarak Sayın Adnan Oktar’a getirilmiş ve FETULLAH GÜLEN İÇİN YAPTIĞI KAHTANİ BENZETMESİ SERT BİR DİLLE ELEŞTİRİLMİŞTİR. ÇÜNKÜ KAHTANİ'NİN, KELİME ANLAMI "BELA GETİREN, ZALİM, ZORBA KİMSE" DEMEKTİR. Sadece bu açıklama bile, Sayın Adnan Oktar’ın yıllar öncesinden beri FETÖ elebaşını eleştirdiğini ve eleştirilerinin de tam hedefine ulaştığının açıkça göstergesidir. 

Sn. Adnan Oktar'ın FETÖ elebaşına yönelik yaptığı KAHTANİ eleştirisinin FETÖ tarafından aldığı TEPKİ şu şekildedir:

"Adnan Oktar veya Harun Yahya mahlaslı adlı proje adamı, bu süreçte Erdoğan’ın yanında yerini aldı. Ancak bir sohbetinde Fethullah Gülen Hocaefendi’yi “Hz. Mehdi’nin yardımcısı, Mehdi için zemin hazırlayan Kahtani” ilan etmişti. Resmen fitne çıkartma peşinde. Burada sadece kendimi bağlayan, şahsi görüşümü net açıklamalıyım. Fethullah Gülen Hocaefendi, asla Kahtani değildir, çünkü KAHTANİ’NİN ELİNDE KILIÇ OLACAK, PEK HOCAEFENDİ GİBİ HALİM SELİM, YUMUŞAK, MÜSAMAHALI, HOŞGÖRÜLÜ DAVRANMAYACAK. ZALİMLERİ, MÜNAFIKLARI, FASIKLARI BAŞKA USÜLLERLE YOLA GETİRECEK." (http://zamanhurriyetlisozcusu.blogspot.com/2015/11/cahcah-kahtani-dehhak-cehcah-kahtani-ve.html)


Görüldüğü üzere Sayın Adnan Oktar, Kahtani'ye benzetmesiyle FETÖ yapılanmasının kainatın imamı, İMAM MEHDİ gibi gördükleri Fettullah Gülen'i KAN DÖKÜCÜ, BELA GETİREN ŞAHIS olarak gösterip aşağılamış, bu durum, FETÖ takipçilerinin inanç sistemlerini yerle bir etmiştir.

Bu sebeple, FETÖ cephesi büyük bir panik yaşamış ve Sayın Adnan Oktar'ın yapmış olduğu KAHTANİ benzetmesine şiddetle karşı çıkmış, bu benzetmeyi yapan Sayın Adnan Oktar'ı güya proje adamı olmakla ve SAYIN ERDOĞAN'IN YANINDA YER ALMAKLA SUÇLAMIŞLARDIRÇünkü, bu kişiler Sayın Adnan Oktar’ın bu ifadeyi gerçekte ne anlamda kullandığını çok iyi bilmektedirler. Sadece bu yazılanlar bile Sayın Adnan Oktar ve FETÖ arasında ciddi bir hasımlık, düşmanlık olduğunu göstermek için yeterlidir. Ama elbette bu karşılıklı hasımlığın asıl göstergesi, Sn. Adnan Oktar'ın FETÖ hakkındaki eleştirel ve aşağılayıcı konuşmalarıdır.

Sayın Adnan Oktar’ın FETÖ’yü amansızca eleştirdiği dönemde Devletin üst düzey görevlilerinin, bakanların, milletvekillerinin, gazetecilerin, akademisyenlerin FETÖ’yü destekleyen bazı açıklamaları ise şu şekildedir:

– CUMHURBAŞKANI SN. RECEP TAYYİP ERDOĞAN (15 Haziran 2012): Biz gurbette olup şu vatan topraklarının hasreti içerisinde olanları aramızda görmek istiyoruz. Öyleyse BİTSİN BU HASRET diyelim.

– CUMHURBAŞKANI SN. RECEP TAYYİP ERDOĞAN (12 Eylül 2010): OKYANUS ÖTESİNDEN bu sürece destek veren tüm kardeşlerimi de kutluyorum.

– CUMHURBAŞKANI SN. RECEP TAYYİP ERDOĞAN (24 Kas 2013): Şimdiye kadar cemaatteki kardeşlerimiz bizden NE İSTEDİLER DE YAPMADIK.

– CUMHURBAŞKANI SN. RECEP TAYYİP ERDOĞAN (08 Eylül 2016): “Gittiğim her yerde devlet başkanlarına belgelerle bunları anlatıyorum. HAKLI OLARAK BİZE DİYORLAR Kİ BİZ BUNLARI ÜLKEMİZE ALMAK İSTEMEDİĞİMİZDE SİZ DESTEKLİYORDUNUZ. BU KONUDA HAKLILAR. Bizim derdimiz de ne idi 'Türk Okulu’….”

– ESKİ CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL (2013): Türkiye’ye, Türkçe’ye, kültürümüze yapılan EN BÜYÜK HİZMETTİR BU.

– BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM (2013): İzmir Türkçe Olimpiyatları Kültür Şöleni'nde konuştu ve FETHULLAH GÜLEN’İN ŞİİRİNİ OKUDU. …‘Kalmasın alaka duymadığın ve el uzatmadığın bir mahsun gönül’ diyen Fethullah Gülen Hocaefendi’nin dilidir. Öyle üç beş günde olacak birey değil. BU FİKRİN BENİMSENMESİ YAYILMASI BİR ÖMÜR GEREKTİRİYOR. BU YOLDA ÖMRÜNÜ HASBEDENLERE SELAM OLSUN.

– ESKİ BAŞBAKAN AHMET DAVUTOĞLU (4 Haziran 2012): Bu faaliyetleri yapan, bu faaliyetlere katkıda bulunan bütün öncülere, başta MUHTEREM HOCA EFENDİ OLMAK ÜZERE BÜTÜN ÖNCÜLERE SELAM OLSUN. Allah onların emeklerinden razı olsun. 

– ESKİ BAŞBAKAN AHMET DAVUTOĞLU (4 Haziran 2012): Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanı olarak GÖREVİMİZ GÜLEN OKULLARINA KATKIDA BULUNMAKTIR.

– ESKİ BAŞBAKAN AHMET DAVUTOĞLU (4 Haziran 2012): Faydalı çalışmalar yapan HOCA EFENDİ’YE SELAM OLSUN. Bu kutlu yolculuğunda, YERİ BAŞIMIZIN ÜZERİNDEDİR.

– ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (2012): … UFUK ÇİZEN, VİZYON ORTAYA KOYAN, muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’dir. Bu ateşi yakan, bu yolu açan, ve bu fikri veren muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’ye de ANTALYA’DAN GÖNÜL DOLUSU SELAMLAR, SAYGILAR GÖNDERİYORUM. 

– ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (24 Mart 2011): TBMM Meclis tutanaklarından: GÜLEN’E ÇETE DERSENİZ HAKSIZLIK EDERSİNİZ. Temiz insanları “Çete” diye suçlamak kabul edilemez.” (AK PARTİ sıralarından alkışlar.)”
Fethullah Gülen, bu ülkenin yetiştirdiği değerli bir kıymettir.

– ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (2012): İnşaAllah birgün Türkiye’de HOCAM DA, burada Türkçe Olimpiyatları’na katılır da, buradaki olimpiyatlarda duygularını bizzat ondan dinleme imkanımız olur. Bu işlerin fikir babası, bu işlerin hareket ettiricisi, belki bu işlerin yönlendiricisi ben muhterem Fethullah Gülen Hocaefendimiz’e de buradan gönül dolusu teşekkür ediyorum. 

– ENERJİ ESKİ BAKANI TANER YILDIZ (27 Mar 2014): Bu yapı, son 11 yılda güçlendi ve bu noktaya geldi. BUNU BİZ YARATTIK.

– ESKİ MECLİS BAŞKANI ve ESKİ BAŞBAKAN YARDIMSICI BÜLENT ARINÇ (5 Haziran 2010):  … İşte aynen Hocaefendi de, yarın uçağa binip geldiğinde Türkiye’ye HAVAALANINDA ONU ÇİÇEKLERLE KARŞILAYACAK OLANLAR, HAKKINDA BİNBİR TÜRLÜ İFTİRA YAPANLAR OLACAK. Türkiye bu noktaya gelmiştir emin olunuz. Ağızlarını her açtıklarında Hocaefendiye iftira atanlar çiçeklerini de hazırlamaya başlasınlar artık. 

– ESKİ MECLİS BAŞKANI ve ESKİ BAŞBAKAN YARDIMSICI BÜLENT ARINÇ (2010): Hocaefendi, HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ DOĞRUYU SÖYLÜYOR. Her şart altında.

– ESKİ MECLİS BAŞKANI ve ESKİ BAŞBAKAN YARDIMSICI BÜLENT ARINÇ (5 Haziran 2012): Hüzünlü gurbetten şimdi Bursa’yı seyreden muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’ye şükranlarımı sunuyorum. BU HİZMET BÜTÜN DÜNYAYI KAPLIYOR. Türkiye'de ve dünyada bu okullar sayesinde GÖNÜLLERİ SEVGİ DOLAN MİLYONLARCA İNSAN, SENİ HATIRLIYOR VE HATIRLATIYOR.

– ESKİ MECLİS BAŞKANI ve ESKİ BAŞBAKAN YARDIMSICI BÜLENT ARINÇ (27 Haziran 2013): FETHULLAH GÜLEN BİZE YOL GÖSTERİYOR, ÖNÜMÜZÜ AYDINLATIYOR. 

– ESKİ MECLİS BAŞKANI ve ESKİ BAŞBAKAN YARDIMSICI BÜLENT ARINÇ (23 Mayıs 2013): Başbakan'ımız (Erdoğan) selamlarını iletti. 'HOCAEFENDİ'NİN BİR EMİRLERİ OLUR MU?' diye sormamı istedi. HOCAEFENDİ, BAŞBAKAN'IMIZIN (ERDOĞAN) ŞAHSINI ÇOK SEViYOR. "Onu her vesileyle ifade ediyor. ONUN ŞAHSINA KARŞI ÇOK BÜYÜK DUALARI VAR. ONUN ÇOK BÜYÜK HİZMETLERİ OLDUĞUNA İNANIYOR.  

Onu (FETHULLAH GÜLEN’İ) BÜYÜK HİZMETLERİ SEBEBİYLE, bugüne kadar Türkiye'ye ve dünyaya kazandırdığı çok hizmetler sebebiyle SEVİYORUZ. 

Arınç, BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN, HOCA EFENDİ’NİN TÜRKİYE'YE DÖNÜŞÜNÜ ÖZLEMLE BEKLEDİKLERİNİ ve bundan mutlu olacaklarını ifade ettiğini söyledi.

– ESKİ MECLİS BAŞKANI ve ESKİ BAŞBAKAN YARDIMSICI BÜLENT ARINÇ (23 Mayıs 2013): 40 YILDIR ONU ÇOK SEVERİM. 1975’ten beri Hoca Efendi’yi tanırım. KENDİSİNE BÜYÜK SAYGIM, SEVGİM VAR. (Pensilvanya’da Fethullah Gülen’e yaptığı ziyaret için) Bu ziyaret KIRK YILDAN BERİ KENDİSİNİ SEVEN, SAYAN, DUALARINDAN EKSİK ETMEYEN BİR İNSANIN YÜZÜNÜ GÖREBİLMEK, DUASINI ALABİLMEK İÇİN eşimle yaptığım bir ziyarettir. 

– ESKİ MECLİS BAŞKANI ve ESKİ BAŞBAKAN YARDIMSICI BÜLENT ARINÇ (23 Mayıs 2013): HOCAEFENDİ, BANA GÖRE SİYASET ÜSTÜ BİR İNSAN. Bizden daha iyi görebiliyor, daha iyi değerlendirebiliyor.

– ESKİ MECLİS BAŞKANI ve ESKİ BAŞBAKAN YARDIMSICI BÜLENT ARINÇ (2012): Hizmet denen işin sırrını öğretmiş, GÜZEL BİR İNSANA, BÜYÜK MÜTEFEKKİRE, BÜYÜK DAVA ADAMINA şükran borcumuz var.

– ESKİ MECLİS BAŞKANI AKPARTİNİN KURUCULARINDAN ERDOĞAN’IN YAKIN ÇALIŞMA ARKADAŞI MEHMET ALİ ŞAHİN (29 Aralık 2013): Fethullah Gülen Hocaefendi ile telefonla görüştüm. Rahatsızdı, geçmiş olsun dileklerimi ifade ettim. KENDİSİNİ SEVERİM. Muhterem Hocaefendi’ye bir çağrıda bulunmak istiyorum; HOCAM ARTIK TÜRKİYE’YE DÖNÜN LÜTFEN, DÖNÜN ARTIK TÜRKİYE’YE. HOCAEFENDİ’NİN BANA HEDİYE ETMİŞ OLDUĞU KİTAP HALA MASAMIN ÜZERİNDEDİR. Çok güzel Osmanlıca yazısıyla bana itafen göndermiştir. O KİTAPLARI BEN DE OKUYORUM.

– ESKİ MECLİS BAŞKANI AKPARTİNİN KURUCULARINDAN ERDOĞAN’IN YAKIN ÇALIŞMA ARKADAŞI MEHMET ALİ ŞAHİN (2011): Böylesine bir hareketi, eğitim seferberliğini başlatanlara saygı sunuyorum. Kendilerine selam olsun diyorum.

– KÜLTÜR VE MİLLİ EĞİTİM ESKİ BAKANI HÜSEYİN ÇELİK (2012): CEMAAT DEVLETİ ELE GEÇİRMİŞ, DEVLETE SIZMIŞ…BUNLAR KARGALARI GÜLDÜRÜR. Şimdi insan kendisine ait olan birşeyi ele geçirir mi, bu paranoyaları bir tarafa bırakalım.

– BAŞBAKAN ESKİ YARDIMCISI VE DIŞİŞLERİ ESKİ BAKANI ALİ BABACAN (2013): Tüm bu güzel çalışmalara istikamet veren, ÇOK DEĞERLİ FETHULLAH GÜLEN HOCAEFENDİMİZ’E burada şükranlarımı sunmak istiyorum.

– AVRUPA BİRLİĞİ ESKİ BAKANI EGEMEN BAĞIŞ (2013): Bu hizmet kervanının manevi önderi Fethullah Gülen Hocaefendi’ye buradan en içten saygılarımızı, hürmetlerimizi gönderiyorum.

– AVRUPA BİRLİĞİ ESKİ BAKANI EGEMEN BAĞIŞ (2011): Atatürk’ün o hayalini gerçekleştirmekle kalmayıp, Türk dünyasının da ötesine geçip, o kültür köprülerini kuran ÇOK BÜYÜK BİR ZAT BUGÜN VATAN HASRETİ ÇEKİYOR. SAYGIYLA ÖNÜNDE EĞİLİYORUZ. 

– MİLLETVEKİLİ ŞAMİL TAYYAR (10 Nisan 2012): Sol gözünden ameliyat olan saygıdeğer Fethullah Gülen Hocaefendi’ye acil şifalar dilerim.

– ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI MELİH GÖKÇEK (2011): MUHTEREM BÜYÜĞÜMÜZ FETHULLAH GÜLEN HOCAM’A şükranlarımızı sunuyoruz, sağolsun, varolsun. Gurbetteki değerli Hocam’a, Ankara’dan gönül dolusu, kucak dolusu selamlar gönderiyoruz. 

– ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI MELİH GÖKÇEK (2011): Hoşgörünün diyaloğun mimarı Fethullah Gülen Hocamız

– ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI MELİH GÖKÇEK (31 Ağustos 2013): Hocamla, Başbakanımın arasını kim açmaya çalışıyorsa ya haindir, ya ajandır, en azından nefsine kapılan bir gafildir.

21 Şubat 2011’de Fetö diyen kişiye cevaben: Terbiyeni takın. FETHULLAH GÜLEN’E FETO DİYEMEZSİN. Ben sana lakap taksam hoşuna gider mi? Lütfen özür dile.

– İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI KADİR TOPBAŞ (2010): Bu vizyonu ortaya koyan Hocaefendi’ye de saygılarımı arz ediyorum.

– CHP’Lİ, BEŞİKTAŞ BELEDİYE BAŞKANI MURAT HAZİNEDAR (2 Temmuz 2014): Çok değerli Fethullah Gülen Hocaefendi’nin mesajını okuduk. "Atatürk'ün yeşerttiği değerlere hizmet etmek adına HEP O HİZMETLERİ YAPANLARA EL UZATACAĞIZ.

– TRT ESKİ GENEL MÜDÜRÜ İBRAHİM ŞAHİN (2012): Buna emeği geçen, bütün hocalara, hocaların hocasına sonsuz teşekkürler ediyor, saygılar sunuyorum.

– MUSTAFA İSLAMOĞLU (2004): Hocaefendi hakkında bakıyorum ağıza alınmayacak şeyler. Allah’tan korkar insan. O bizim hocamız, o bir alim, yetiştirin de göreyim. Hadi bakalım, hadi bir yetiştirin de görelim. Bir Fethullah Hoca yetiştirin alnınızdan öpeyim. BİR FETHULLAH HOCA’NIN AYAKKABISINI YETİŞTİRİN ALNINIZDAN ÖPEYİM SİZİ. Hadi bakalım.

– YAZAR ABDÜLKADİR SELVİ (7 Ocak 2014): AKP döneminde cemaat 15 kat büyüdü

– CENGİZ ÇANDAR (1998): Bu konuğumuz kendisi için ‘21. yüzyıl Türk Rönesansı ve Anadolu Müslümanlığı’nın yükselişine sebep olacaksa bu hareketin ruh ve fikir mimarları arasında en önemli isimlerden birisi Fethullah Gülen’dir’ diye başlayan tanıtmayla adını zikretmiş olayım. 

– MEHMET BARLAS: Ve bir başka lider, Hocaefendi, bu ufku dünyanın sonsuz yanlarına taşıdı. Hocaefendi’ye tekrar saygılarımı sunuyorum.

– AYDIN DOĞAN: Şu anda gerçek olarak demokratlığı Hocaefendi temsil ediyor.

– ŞİŞLİ ESKİ BELEDİYE BAŞKANI MUSTAFA SARIGÜL (2014 yılında): Gülen Cemaati’ne yapılanların çok haksız olduğu kanaatindeyim.

– HÜRRİYET GAZETESİ YAZARI ERTUĞRUL ÖZKÖK (25 Ağustos 2010): Kendisine (Gülen’e) karşı hiçbir zaman önyargılı olmadım. Hatta aramızda sıcak bir ilişki olduğu izlenimine bile sahibim.

– ESKİ MHP'Lİ BUGÜN AKP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VE BAKANI TUĞRUL TÜRKEŞ (3 Eylül 2013): Bu günde Fettullah Gülen hocaefendi'nin MHP'ninki ile benzer ve hatta aynı olan projesini takdirle karşıladım.

– HÜSEYİN KOCABIYIK AKP İZMİR MİLLETVEKİLİ (29 Eylül 2010): FETTULLAH GÜLEN HOCAEFENDİ, SON 1000 YILIN EN BÜYÜK TÜRKLERİNDEN BİRİDİR. Onu tehdit gibi görenler birer zavallıdan öte gitmezler.

– GENÇLİK VE SPOR ESKİ BAKANI SUAT KILIÇ (22 Ekim 2013): Muhterem Fethullah Hocaefendi'ye acil şifalar ve sıhhat içinde hizmete devam temenni ediyorum.


B) SAYIN ADNAN OKTAR, FETÖ'NÜN 17-25 ARALIK YARGIYA DARBE GİRİŞİMİNİ GEÇERSİZ KILMAK ve SAYIN ERDOĞAN ile HÜKÜMETİ DESTEKLEMEK İÇİN YAPMIŞ OLDUĞU ÇEŞİTLİ AÇIKLAMA ve TWİTTER PAYLAŞIMLARINDAN BÖLÜMLER

17 Aralık darbe girişimi Sayın Adnan Oktar’ın gece geç saatlerde yayın yaptığı döneme denk gelmiştir. Sayın Adnan Oktar 17 Aralık gece yarısından sonra yani 18 Aralık'ta A9 Televizyonundaki canlı yayın programına başlamış ve Türkiye'de yer yerinden oynar bir halde onlarca televizyon kanalında SAYIN ERDOĞAN'A HAŞA HIRSIZ DENİLİP montajlanmış sahte ses kasetleri yayınlandığı, HÜKÜMETE YAKIN MEDYADA İSE DERİN BİR SESSİZLİĞİN HAKİM OLDUĞU esnada Sayın Adnan Oktar çıkmış ve;

"Milletçe Tayyip Hocamın yanındayız, gönlü çok rahat olsun." 18.12.2013

diyerek HÜKÜMETİ ve SAYIN ERDOĞAN'I DESTEKLEYEN İLK KONUŞMAYI, gerçekleştirmiştir. Ardında da hükümeti ve Sayın Erdoğan'ı açık, net ve kesintisiz bir şekilde destekleyen diğer konuşma ve Twitter paylaşımlarına şöyle devam etmiştir:

"Tayyip Hocam’ın sahibi millettir, kimse hukuksuz şekilde kılına dahi dokunamaz." 18.12.2013

"Hükümetin elle tutulur gözle görülür başarıları var hürriyet demokrasi açısından büyük ilerlemeler oldu, bunu anlamazlıktan gelmek olmaz." 18.12.2013

"Tayyip Hocam’ı Cumhurbaşkanı seçmek boynumuzun borcu, yapılan şamatalar yüzünden bundan vazgeçmeyiz." 21.12.2013

"Başbakanımızın gönlü çok rahat olsun, milletimizin desteği bu tip olaylar yüzünden azalmaz." 21.12.2013

"Demokratik yoldan gelen bir hükümeti oyunla yıkmaya kalkmak çirkin olur, hırsızlık yapan varsa o mutlaka cezasını çeker." 21.12.2013

"Kardeşlerimiz Başbakan’a sevecenlikle ve vefa hissiyle baksınlar, yıllarca hizmet eden bir insana hadi işimiz bitti ayrılalım demek ayıptır." 23.12.2013

25 Aralık günü darbe girişiminin ikinci ayağı gerçekleştiğinde de Hükümeti destekleyen en akılcı, en güçlü ve en dürüst ilk açıklama yine Sayın Adnan Oktar’dan gelmiştir:

"Pire için yorgan yakmayız, hata olduğunda yok etmeyi kabul etmeyiz, Hükümetin bu zamana kadarki hizmeti güzel çalışmaları esastır bizim için." 25.12.2013

"Yaygarayla hükümeti devireceğini zannetmek çok büyük ahlaksızlık, seçimlerde millet gerekeni yapar, yaygara çok gereksiz olur." 25.12.2013

"Oy veren milyonları hiç yerine koyup Hükümet gitsin, Başbakan da istifa etsin demek vicdana uygun değil kimse fevri çıkış yapmamalı." 25.12.2013

"Hükümetle inananları birbirine düşürmek için bazı çevrelerin tahrik eden açıklamaları oluyor, bu oyunlara hiç gelmemek lazım." 26.12.2013

"Tayyip Hocam mazlum delikanlıdır, kimse boş yere heveslenmesin, ona oyun oynanmasına izin vermem." 28.12.2013

"Ak Parti bir misyon partisidir, yapılan hatalar ilgili şahısları ilgilendirir. Parti’nin ruhuna hiçbir olumsuz etki yapmaz." 27.12.2013

"Tayyip Hocam’a ne tuzak kurulursa kurulsun millet onu seviyor, yine alır yine başa geçirir inşaAllah." 28.12.2013

"Bu olaylarda yurt dışı bağlantısı olduğu alenen görülüyor, tüm milletin gözü önünde Türkiye’nin Başbakanını yedirmeyiz." 28.12.2013

"Tayyip Hocam’ı kendilerince terörist gibi göstermeye çalışanlar boşa uğraşıyorlar, hiç bu yola tevessül etmesinler." 30.12.2013

"Tayyip Hocam’ın yerinde kim olsa aynı adımları atar, kimse kendisine karşı kurulan tuzaklara karşı seyirci kalmaz." 30.12.2013

Dolayısıyla, FETÖ ve yandaşları tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan 17-25 Aralık ''Yargıya Darbe'' girişiminin başladığı ilk ve en kritik anlarda Sayın Adnan Oktar'ın ''bu yapılanların hukuksuz ve son derece yanlış olduğunu, doğru olanın ve yapılması gerekenin Sayın Erdoğan'a destek olup kendisinin yanında yer almak olduğunu'' hem A9 Televizyonundaki Canlı Yayından, hem de Twitter hesaplarından paylaşarak, FETÖ'nün bu kanunsuz girişiminin önünü kesmiş ve etkisizleştirmiştir. 

Sayın Adnan Oktar'ın A9 Televizyonunda canlı yayınlanan bu sözleri ve Twitter paylaşımları, gerek camiamıza mensup arkadaşlarımız tarafından, gerekse Sayın Adnan Oktar'ın televizyon programlarını izleyip, Twitter paylaşımlarını takip eden on binlerce vatandaşlarımız tarafından da büyük bir hızla paylaşılmaya başlanmış ve FETÖ'nün kanun tanımaz bu atağı karşısında Hükümete ve Sayın Erdoğan'a yapılacak desteğin fitili böylelikle ateşlenmiş, bu dev komployu yıkan en büyük adım atılmıştır.

Sayın Oktar'ın canlı yayındaki sözleri ve paylaşımları; FETÖ'nün bu kanunsuz atağı karşısında adeta şoka girip derin bir sessizliğe bürünmüş Hükümet Kadroları ile hükümete yakın medya ve vatandaşların da yaşadıkları şoktan çıkmalarına ve Sayın Erdoğan'ı desteklemeye başlamalarına vesile olmuştur. 

Ve Sayın Adnan Oktar herkesin bir kenara çekilip olayların nereye varacağını temkinle izlediği, yolsuzluk iftirası gibi riskli bir konu gündemdeyken Sayın Erdoğan’a ve hükümete verdiği destek sebebiyle de bir kez daha hedef haline gelmiştir. Sayın Erdoğan ve Hükümetimizi tenzih ederiz, sözde hırsızı desteklemekle, yolsuzluğa arka çıkmakla, dindar bir insan olarak böyle bir haramı savunmakla itham edilmiş, Fetöcüler ve destekçileri tarafından yoğun bir karalamaya maruz kalmıştır. Mehtap TV’de Ali Bulaç’ın programında alenen ve açık bir şekilde “yolsuzluğu desteklemekle” suçlanmış, hedef gösterilmiştir. Ancak tüm bunları Sayın Adnan Oktar’ı yıldırmamış, doğruyu söylemekten asla geri durmamıştır.

Dolayısıyla, Sayın Adnan Oktar'ın SIRF 17-25 ARALIK YARGIYA DARBE TEŞEBBÜSÜ ESNASINDA GÖSTERMİŞ OLDUĞU HÜKÜMETE VE SAYIN ERDOĞAN'A OLAN DESTEĞİ BİLE, FETÖ İLE KENDİSİ ARASINDA BİR BAĞ VEYA BENZERLİK KURULMAYA ÇALIŞILMASININ NE KADAR ABES ve YERSİZ BİR İDDİA OLDUĞUNU GÖSTERMEYE YETER DE ARTAR BİLE. Kaldı ki FETÖ'nün Sayın Adnan Oktar'a düşman olmasının en büyük sebeplerinden birisi de, Sayın Adnan Oktar'ın, Sayın Erdoğan'a olan sevgi, hürmet ve kesintisiz desteğinden kaynaklanmaktadır.

Sayın Adnan Oktar, 17/25 darbe girişiminin ilk gününden itibaren Hükümeti desteklerken, bizzat Hükümet içinden bazı isimlerin bu tarihten sonra da FETÖ güzellemesi yaptıkları ise acı bir gerçektir. Bunlara birkaç örnek vermek gerekirse:

Eski Diyanet İşleri Başkanı MEHMET GÖRMEZ, 17/25 Aralık sonrasında "Şerif Ali Tekalan'la görüştüğüm doğrudur" dedi. 17-25 Aralık operasyonlarından sonra 'FETÖ' ile hükümet arasında bir arabuluculuk yapıp yapmadığına dair sorulara yanıt verdi. Görmez, "Bu ayrılık olmasın diye gösterdiğim bir çaba var. Ama bu çaba böyle bir toplantı falan değil, sadece insanlarla konuşarak, bana ziyarete gelenlerle paylaşarak, bu ülkeye bu kötülüğü yapmayın diyerek, nasihatte bulunarak böyle bir şey olmuştur" dedi. https://t24.com.tr/haber/eski-diyanet-isleri-baskani-gormezden-feto-iddiasina-yanit,670564  https://t24.com.tr/haber/cumhuriyetten-akp-17-aralik-operasyonundan-sonra-gulenle-diyalog-arayisina-girdi-elci-gonderdi,601723

– 30 Aralık 2013’de Eski Meclis Başkanı MEHMET ALİ ŞAHİN: "Hoca Efendi'den Allah razı olsun" dedi. "Cemaat; Fethullah Hoca cemaati dediğimiz bizlerin kardeşleri…. Yargıtay’da ’Cemaatin imamı’ diye nitelendirilen kişi, ismi bende saklı, bu dosya ile ilgili ne karar verilmesi gerektiği hususunu dosyanın kısa bir özeti ile birlikte Pensilvanya’ya göndermiş. Hoca efendi, ’Adalet neyi gerektiriyorsa ona göre karar verin’ demiş." https://www.hurriyet.com.tr/gundem/yargitayin-imami-dosyayi-pensilvanyaya-gonderdi-25465751

– 20 Mart 2014, BÜLENT ARINÇ, 17/25 Aralık’tan sonra Zaman gazetesine aboneliğini kesmediğini söyledi. https://www.hurriyet.com.tr/gundem/arinc-zaman-aboneligimi-kesmedim-26045509?s=08

ABDÜLKADİR SELVİhükümetin 17 Aralık'tan sonra Gülen'le barışmak istediğini iddia etti. https://www.yenicaggazetesi.com.tr/17-araliktan-sonra-hukumet-gulenle-barismak-istedi-179885h.htm

– 14 Mart 2014’te Ankara Büyükşehir eski Belediye Başkanı MELİH GÖKÇEK’in, 17/25 Aralık 2013’ten 3 ay sonra, FETÖ’nün yayın organları olduğu gerekçesiyle KHK ile kapatılan Samanyolu TV, Samanyolu Haber TV, Kanaltürk ve Bugün televizyonlarına 375 bin TL’lik reklam vererek, maddi kaynak sağladığı belirlendi. https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/gokcek-1725-araliktan-sonra-da-feto-yayin-organlarina-375-bin-tllik-kaynak-saglamis-1736703

– 26 Ocak 2014’de, 17/25’den 1 ay sonra, Ak Parti Grup Başkanvekili MUSTAFA ELİTAŞ, Cemaat’in hizmetleriyle gurur duyduklarını ifade etmişti: "Cemaat'i destekledik, içlerinde bulunduk... Hizmetleriyle gurur duyduk, övünç duyduk. Çocuklarım cemaat okullarında okudu. Abilerle görüşmeler yaptı." https://m.facebook.com/watch/?v=10155207413061169&_rdr

– 4 Nisan 2014, Darbe Komisyonu başkanı Ak Parti milletvekili REŞAT PETEK, FETÖ’cülerin derneği olarak bilinen ve başkanlığını terörden arananlar listesinde yer alan Halit Esendir’in yaptığı Medya Etik Konseyi Derneği tarafından en iyi köşe yazarı seçildi. Petek de bunu sitesinden duyurdu. http://gazeteport.com/2016/toplantida-resat-petek-de-vardi-85480/

Ak Parti milletvekili CUMA İÇTEN, 17/25’den sonra da devletin FETÖ okullarına destek vermeye devam ettiğini açıkladı. 

Tüm bunlara ek olarak, Sayın Adnan Oktar’ın 17/25 darbe girişimine rağmen Hükümeti ve Sayın Erdoğan’ı aleni olarak desteklediği sırada, MHP ve CHP’nin Hükümeti yolsuzlukla itham ettiği, seçim meydanlarında montaj olan sahte ses kasetlerinin gürül gürül halka dinlettirildiği, neredeyse herkesin Hükümet artık devrildi gözüyle baktığı, Sayın Erdoğan’ın yapayalnız bırakıldığı ve kimsenin Hükümeti destekleyerek taşın altına elini koymak istemediği bir dönem olduğunu da unutmamak gerekir. Sayın Adnan Oktar FETÖ’yü eleştirip 17/25’de Hükümeti desteklerken sonunda cezaevini, iftirayı, karalamayı, sözde yolsuzluğu desteklemekle yaftalanmayı, çeşitli kumpasları göze almıştır.


C) SAYIN ADNAN OKTAR'IN, 15 TEMMUZ HAİN DARBE GİRİŞİMİ ESNASINDA FETÖ'NÜN DARBE OYUNUNU BOZAN A9 TELEVİZYONUNDAKİ AÇIKLAMALARI ile TWİTTER PAYLAŞIMLARINDAN BÖLÜMLER

Sayın Adnan Oktar, FETÖ'cü yapılanmanın tıpkı 17-25 Aralık tarihindeki Yargıya Darbe girişimi sırasında olduğu gibi, 15 Temmuz 2016 akşamı gerçekleştirilen HAİN DARBE GİRİŞİMİ karşısında da, 12 saat süren canlı yayın açıklamaları ve Twitter paylaşımları ile Sn. Erdoğan’a ve hükümetimize en güçlü desteği verip FETÖ'NÜN OYUNUNU ve KAHPE PLANLARINI BOZAN İLK KİŞİ OLMUŞTUR.

Sayın Adnan Oktar, 15 Temmuz’da FETÖ’nün darbe kalkışmasında tankların köprüyü kapadığı haberini alır almaz stüdyoya giderek canlı yayına başlamış ve henüz hiçbir devlet yetkilisinin çıkıp da bir açıklama yapmadığı, birçok siyasetçinin güvenli evlerde veya gecekondularda hatta köylere saklandığı ESNADA SAAT TAM 23:51'de CANLI YAYINDA YAPMIŞ OLDUĞU

“MEŞRU DEMOKRATİK HÜKÜMET, GEÇERLİ OLAN HÜKÜMETTİR” 

açıklamasıyla DARBENİN GEÇERSİZ OLDUĞUNU İLK AÇIKLAYAN KİŞİ OLMUŞTUR. Aynı açıklama saat 23:54'te, Sayın Adnan Oktar'a ait Twitter hesaplarında da sosyal medya takipçileriyle paylaşılmış ve hemen akabinde camiamıza mensup arkadaşlarımızın ve Sayın Adnan Oktar'ın takipçilerinin Tweet ve Retweetleri sayesinde kısa sürede milyonlara ulaşmıştır.

Sayın Adnan Oktar’ın 12 saat boyunca A9 Televizyonundan yapmış olduğu canlı yayındaki açıklamaları ile Twitter paylaşımları 15 Temmuz darbe girişiminin etkisiz olmasında çok hayati rol oynamış, milyonlarca insana cesaret ve umut vermiş, hükümetimiz ve halkımız moral bulmuş, darbeciler ise bu sayede fikren yıkıma uğrayıp demoralize olmuşlardır.

YALNIZ BURADA UNUTULMAMASI GEREKEN, Sayın Adnan Oktar'ın SAAT 23:51’DEN İTİBAREN DARBEYE MÜDAHALE ETMEYE BAŞLAMIŞ OLDUĞUDUR. 

Sayın Adnan Oktar, aynı zamanda bütün milletvekillerini de darbeye karşı olmaya çağırmış, bütün parti liderlerini yarım saatte bir açıklama yapmaya davet etmiştir. Açıklama yapma imkânı bulabilen tüm General ve subayların açıklama yapmasını rica etmiştir. Bütün herkesin açıklama yapmak için A9 TV’yi kullanabileceğini, televizyonumuzu aramaları takdirde hemen canlı yayına bağlanabileceklerini bildirmiştir.

O sırada hükümet kanadından sadece saat 23:05’de Başbakan Binali Yıldırım’ın “Bu bir kalkışmadır” açıklaması olmuş, ancak daha sonra Sayın Binali Yıldırım ertesi güne kadar hiçbir yerde konuşma yapmamıştır ve kendisinden de ertesi güne kadar hiçbir haber alınamamıştır.

Sayın Yıldırım’ın bu açıklaması da darbe karşıtı bir açıklama olmayıp, sadece durum tespitinden ibaret bir konuşmadır. Ayrıca İç İşleri Bakanı olan Efkan Ala'dan da gece boyunca hiçbir açıklama gelmemiştir. Sayın Devlet Bahçeli, Sayın Tayyip Erdoğan ve Sayın Kılıçdaroğlu dışında, özellikle hükümet kanadından maalesef başka hiçbir siyasetçi açıklama yapmamış veya kendilerine ulaşılamamıştır.

Bu arada Anadolu Ajansı, A Haber ekibi gibi hükümete en yakın olan haber kanallarının derin bir sessizliğe bürünüp, sağlıklı bir açıklama veya darbe karşıtı haber ve söylemlerde bulunmamış olmaları da son derece dikkat çekici bir durumdur. Öyle ki Cumhurbaşkanımız SAYIN ERDOĞAN BİLE ANCAK SAAT 00:32’DE HABER TÜRK TELEVİZYONUNDAN, BİR CEP TELEFONU APLİKASYONU VASITASIYLA HALKA SESLENEBİLME FIRSATI BULABİLMİŞ ve halkımız meydanlara davet edebilmiştir.

Hükümet kanadından milletvekillerinin ve hükümete yakın medya kanallarının bu sessizliğinin devam ettiği esnada ise Sayın Adnan Oktar, FETÖ'nün hain darbe girişimine karşı halkımızı uyaran ve Sayın Erdoğan hükümeti destekleyen televizyon açıklamalarına ve Twitter paylaşımlarına durmaksızın devam etmiştir. Bu açıklamaları sırasında hain FETÖ yapılanması tarafından zorla sokağa çıkarılmış olan askerlerin de uyarılmasına özen göstermiş, olası bir iç savaş riskini bertaraf edebilecek şekilde yatıştırıcı açıklamalar yapmıştır.

Sayın Adnan Oktar'ın 15 Temmuz darbe girişimi gecesi, A9 TV  anlı yayınında darbeyi kınayan, Sn Erdoğan'ı ve meşru hükümetimizi savunan ve destekleyen açıklamalarından bazı örnekler şöyledir:

"MEŞRU, DEMOKRATİK HÜKÜMET, GEÇERLİ OLAN HÜKÜMETTİR. ASKERİ DARBE DİYE DE BİR ŞEY YOK. ÖYLE BİR ŞEY OLMAZ. BİZ TÜRK-İSLAM BİRLİĞİ’NİN MERKEZİ OLAN BİR ÜLKEYİZ. BİZİM İÇİMİZDE BİR KARGAŞA OLMAZ. BÜTÜNLÜK, BERABERLİK VE KARDEŞLİK RUHU İÇİNDE HAREKET EDERİZ.”

“Benim anladığım herhalde TRT’yi ele geçiren bir topluluk var. Bilmiyorum ama böyle bir şey hiç tarihte görülmemiş. Genelkurmay Başkanı yok, Hava, Kara, Deniz kimse yok ama bir tek TRT’de var böyle bir açıklama. Yani bu şekilde olmaz çünkü TRT’yi açtığımızda bir spiker çıkıyor karşımıza. Böyle bir şey olmaz, yetkili bir insan değil.”

"İngiliz derin devleti istediği itliği yapsın, oyunu yapsın buna müsaade etmeyiz. Ne ordumuza zeval gelir ne polisimize zeval gelir ne Türkiye’yi böldürürüz ne oyun oynatırız ne de PKK’yı sevindiririz. ORDUNUN YERİ KIŞLASI ve PKK İLE OLAN CEPHEDİR. Yani onlara karşı mücadelesidir."

"Şu an bazı noktalarda haber iletişimi olmayan yerlerde olaylar devam ediyor olabilir, ASKER HEMEN KIŞLAYA ÇEKİLSİN, kardeş kanı akmasın."

"Olay şefkatle ve sakinlikle yatıştırılsın. ASKERLER SAKİN SAKİN KIŞLAYA DÖNSÜNLER, bundan sonraki adımlar hep şefkatle olsun."

"FİTNEDE İTAAT OLMAZ, yani git mesela ''POLİSE BOMBA AT'' diyorsa bu dinlenmez, haram olur."

Sayın Kılıçdaroğlu yine açıklama yapsın. Ara ara açıklama yapmasında çok büyük fayda var. Bir de CHP’nin kurmayları açıklama yapsınlar çok iyi olur. Sayın Bahçeli de yine, MHP’nin ileri gelenleri ve Sayın Bahçeli yeniden bir açıklama yapsalar çok iyi olur. Büyük Birlik Partisi mutlaka bir heyet olarak bir açıklama yapsın. Büyük Birlik çok önemli. Saadet Partisi mutlaka açıklama yapsın inşaAllah."

"Bir de parlamento mümkünse geç vakit de olsa toplansa iyi olur, değil mi? Toplansılar tabi ya, MİLLET ADINA BİR AÇIKLAMA YAPSINLAR. MİLLET MECLİSİNİN ETRAFINI GÜVENLİK İÇİNDE TUTARLAR.”

ŞEHİTLER OLMUŞ, YARALILAR OLMUŞ. AMA MİLLETÇE BİRLİK BERABERLİK İÇİNDE OLALIM, AMAN HA. CHP, MHP, AK PARTİ SIRT SIRTA. SAKIN HA.”

Düşmana atılacak bombayı halka attılar. ...özellikle Özel Harekat binasına. VAY ALÇAKLAR, VAY KAHPELER, VAY ŞEREFSİZ NAMUSSUZLAR VAY PİSLİK HERİFLER

şeklindeki canlı televizyon yayını açıklamaları ve Twitter paylaşımlarıyla ülkemizin bekasını hedef alan her girişimde olduğu gibi, FETÖ tarafından organize edilen 15 Temmuz hain darbe girişiminde de, istikrarlı ve korkusuz bir şekilde fitneyi izale etmiş, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve hükümetimize açık destek sağlamıştır.


BURAYA KADAR SAYDIĞIMIZ TÜM BU AÇIK VE İNKAR EDİLEMEZ GERÇEKLERDEN ÖTÜRÜ, SAYIN ADNAN OKTAR İLE FETÖ ELEBAŞI ARASINDA BİR BAĞLANTI ARAYIP İLİŞKİ KURMAYA ÇALIŞMAK, ANCAK BOŞ ve ÇOK KÖTÜ NİYETLİ BİR ÇABADAN İBARET OLACAKTIR!

Ancak illaki zorlama bir bağ veya ilişki kurmak gerekiyorsa, bu ancak tek taraflı bir ilişki olabilir. Sayın Adnan Oktar'ın Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'a olan bağlılığı ve kesintisiz desteğinden dolayı bu tek taraflı ilişkinin adı da olsa olsa, ''FETÖ'nün Adnan Oktar'a karşı beslediği kin ve nefreti'' şeklinde isimlendirilebilinir.

Dolayısıyla, bu aşamadan sonra Sayın Adnan Oktar ile FETÖ arasında bir ilişki kurulmaya çalışılmasının, samimi bir davranış olmayacağının siz değerli basın mensuplarımız tarafından da takdir edileceğine inanıyoruz.